Ülseratif Kolit Diyeti

Ülseratif Kolit Diyeti :

Birçok hastalık için "DİYET" alternatif tedaviler arasında önemli bir yer tutar. İltihaplı barsak hastalıkları konusunda da Dünya da özellikle de Çin tıbbında çok çeşitli diyetler tarif edilmiştir. Buna karşın bilimsel olarak araştırılan diyet çeşidi oldukça azdır.

Aşağıda adı geçen diyet çeşitleri bilimsel olarak kanıtlanmış besinlerden derlenmiş olup, kolitleri artıran veya tedavi eden çeşitleri üzerinde durulmuştur. Unutmamak gerekir ki besinler iltihap yapıcı ve iltihap giderici olarak kabaca iki gurupta incelenebilir.

MİKRO PARÇACIKLAR:

Özellikle şehirleşmiş bölgelerde besinlerde sıkça kullanılan gıda maddesi katkılarıdırlar (titanyum dioksit, alüminyum silikat vb.) Bu maddeler barsak ta yabancı cisim gibi algılanarak alerjik reaksiyona yol açarak koliti başlatır ve sürdürürler.

ELEMENTAL DİYET:

Crohn ve ülseratif kolit hastalığının özellikle alevlenme dönemlerinde kullanılırlar. Besin maddeleri genellikle sıvı halde sindirime gerek kalmayacak şekilde hazırlanmışlardır. Amino asitler, yağ asitleri, temel karbonhidratları, vitamin ve mineralleri içerir. Aktif koliti kısa sürede remisyon dönemine soktuğu gösterilmiştir.

ŞEKERLER:

Yüksek miktarda şeker (toz şeker, küp şeker, lokum, bal, reçel) ve beyaz undan yapılmış mamuller (ekmek, yufka, mantı, börek, açma, poğaça) koliti arttırır. Meyve şekeri (früktoz) ise dokunmaz.

SPESİFİK KARBONHİDRAT DİYETİ:

Rafine karbonhidratlar vucuda alındığında çok çabuk şekere dönüşürler ve barsak iltihabını artırırlar. Örneğin beyaz un, mısır, pirinç gibi glüten içeren gıdaların rejimden çıkarılması barsaktaki faydalı bakterileri artırırarak koliti önler.

PROBİYOTİKLER:

Yoğurt ve kefirden de tanıdığımız probiyotikerin, remisyon döneminde atağı önlemek için faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca kapsül halinde de bulmak mümkündür. Laktobacillus reuteri, bacteroides vulgaris gibi probiyotik canlılar barsaklarımızda bulunursalar, iltahaba karşı koruyucudurlar.

YAĞLAR

Ayçiçek, mısırözü gibi yağlar omega 6 yağ gurubundan olup, iltahabı artırmada rol oynarlar. Buna karşı balık, keten tohumu, semizotu, fındık gibi bitkilerde omega 3 yağ grubundan olup iltihabı önleyecek rol oynarlar. Bu nedenle omega 6 yağları azaltıp omega 3 yağları artırmamız kolite karşı etkili olur.

LİFLİ BESLENME ve KISA ZİNCİRLİ YAĞ ASİTLERİ

Hint karnıyarık otu Zerdeçal

Posalı ve lifli beslenmenin ülseratif kolit ve crohn da tedavi edici olduğu gösterilmiştir. Bu gurupta hint karnıyarığı (plantago ovata) adlı bitkinin tohumunun (hem liften zengindir hemde butyrate adlı kısa zincirli yağ asiti içerir) crohn hastalığını iyileştirmede tam doz Mesalazine ve diğer 5-ASA ilaçları kadar etkili olduğu gösterilmiştir.

Yine zerdeçal (turmeric) içindeki curcumin adlı maddenin Japon bilim adamlarının yaptığı araştırmada inflamatuvar barsak hastalıklarını iyileştirdiği kanıtlanmış.

Çimlenmiş arpa yenmesi ile ilgili yapılan dört hafta süren iki çalışmada ülseratif koliti iyileştirdiği görülmüş, bunu butirik asit üretmesine, bunu da faydalı bakterileri artırarak yaptığı sonucuna varılmış.

DEMİR, E VİTAMİNİ, FLAVONOİDLER

Demir eksikliği, kanamalı crohn ve ülseratif kolitte sık rastlanılan bir durumdur, buna karşılık demir haplarının alınması barsakta iltihabın artmasına neden olur. Bunu barsaktaki serbest radikallerin artmasına sebep olarak gerçekleştirir. Oysa E vitamini ile birlikte verilmesi bu tahribatı önlediği gösterilmiştir.

E vitamininin (alfatokoferol) anti oksidan olduğu, barsakta iltihap sırasında oluşan serbest radikalleri azaltarak iyileşmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Flavonoidler bitkilerde bulunan kalabalık bir kimyasal ailedir. Kabuklu ve kabuksuz meyvelerde, sebzelerde soğan, maydanoz, yeşil çayda bolca bulunurlar.

Anti kanser, anti iltihap, anti mikrop, anti alerjik özellikleri ispatlanmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp