Tüp Mide Ameliyatının Kilo Kaybı Sonuçları?

Tüp Mide Ameliyatının Kilo Kaybı Sonuçları? : Tüp mide uygulanan hastaların, 1-2 yıllık dönemde fazla kilolarının %50-65’ni kaybetmeleri mümkündür. Üç yılda kaybedilen fazla kiloların Gastrik Bypass ameliyatı sonrasında kaybedilen kilolara yakın olduğu gösteren çalışmalar mevcuttur.

Karar Verirken;

1- Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Bir Ameliyattır?

Sleeve gastrektomi aynı zamanda “uzunlamasına gastrektomi” veya “tüp mide” olarak da adlandırılmaktadır.
Midenin büyük kenarı kesilip çıkarılarak hacmi %80-85 küçültülmüş bir mide tüpü oluşturulur.
Tüp Mide Ameliyatında , 2 mekanizma ile kilo kaybı olmaktadır: Mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir kısıtlanma ve mide hareketlerinin azaltılmasına bağlı kilo kaybı,
Ghrelin olarak bilinen bir maddeyi üreten mide dokusu çıkarıldığından hormonsal bir değişiklik meydana gelmesi sonucu kilo kaybı olur. Ghrelin midenin fundus denilen üst parçasındaki oksintik hücrelerce üretilen 28 amino-asitlik bir peptit proteindir . Beyindeki hipotalamus ya da pituiter bölgedeki reseptörlerinin aktivasyonu ile düzenlenen kuvvetli bir oreksijenik (iştah arttırıcı) bir peptittir .Mide fundusunun her bir gramında, oniki parmak bağırsağına göre 10-20 kat daha fazla ghrelin bulunmaktadır. Tüp Mide Ameliyatında ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir.

2- Tüp Mide Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Laparoskopik olarak yapılabilir, böylelikle yara iyleşmesi daha hızlı olmakta ,ağrı daha az olmakta, hastanede kalış süresi kısalmaktadır.
Midenin kapasitesi küçültülür fakat fonksiyonları değiştirilmediğinden birçok besin gurubunun az olarak tüketilmesine olanak sağlar.
Ghrelin (açlık hormonu) üretilen midenin fundus bölgesi çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir.
Pilor (mide kapakçığı) korunduğu için, dumping sendromu önlenir. Besinler mideyi daha geç terk ettiği için daha uzun süre tokluk hissi yaşanır.
Ülser oluşma riski en aza indirilir.

Bağırsak bypassından kaçınılarak; bağırsak tıkanıklığı, marjinal ülser, anemi, osteoporoz (kemik erimesi) , protein ve vitamin eksikliği riski ortadan kaldırılır.
İkili ameliyatlar için uygun çok yüksek VKİ ne sahip hastalarda (VKİ> 55 kg/m2) ilk aşama ameliyat için çok etkili sonuçlar verir.
Anemisi olan veya bağırsak bypassının ileri dönem komplikasyonlarından endişe duyan hastalar için ve de crohn hastalığı olanlar veya bağırsak bypassı için yüksek risk taşıyan hastalar için ideal bir tercihdir.

Yüksek kilolu hastalarda laproskopik olarak uygulanabilen bir ameliyat olduğundan daha az yara , daha az akciğer sorunu , daha az ağrı ve daha hızlı iyleşme sunar.
Tüp mide ameliyatı daha sonra ikinci bir ameliyat ile bypassa ve doudenal switche çevrilebilir.

3- Tüp Mide Ameliyatının Dezavantajları Nelerdir?

Beklenenden az kilo kaybı yada yeniden kilo alımı görülebilir , bu ihtimal teorik olarak bütün ameliyat türlerinde bulunur ancak bypass da tüp mideye nazaran daha az görülür.

Çok yüksek VKİ ne sahip hastalarda (VKİ> 55 kg/m2) fazla kilonun geri kalanını kaybetmek için genellikle ikinci bir obezite ameliyatına gerek duyulur. İki aşamalı obezite ameliyatları çok yüksek VKİ ne sahip hastalarda daha etkili ve güvenli sonuçlar doğururlar.
Sıvı veya yumuşak yüksek kalorili besinler absorbe edilebildiğinden kilo vermeyi yavaşlatacaktır.
Tüp mide ameliyatlarında mide boydan boya kesildiği için bu dikiş hattında (stapler hattında) bazen kaçaklar ve kanamalar oluşabilir.
Midenin kesilen kısmı karından çıkartıldığından geri dönüşümü olan bir ameliyat değildir. Ama bypassa ve doudenal switche çevrilebilir.

4- Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Her cerrahi işlemde olduğu gibi Tüp Mide ameliyatlarında da potansiyel riskler ve potansiyel komplikasyonlar vardır. Obezite Kliniğinde bu risklerin en aza indirilmesi için uzman bir ekip tarafından karşılanırsınız. Gerek ameliyat öncesi , gerek ameliyat esnasında gerekse de ameliyat sonrasında alanında uzman bir ekip her zaman yanınızda olacaktır. Bununla birlikte;
Bariatrik cerrahi ameliyatları için genel riskler;

Kanama; Kanama riski %1 den az olağan görüldüğü için kan nakline ihtiyaç duyulmaz.
Enfeksiyon; En yaygın türleri yara , idraryolu ve akciğer enfeksiyonlarıdır.

Emboli; Emboli riski ölümcül olabilir ve bu risk ameliyatdan sonra 3 hafta devam eder. Obezite cerrahisinden sonra bu risk %1 den azdır. Bunlarla birlikte en önemli ve ciddi komplikasyondur; ani ölümlere neden olabilir. Emboli riskini en aza indirmek için kan sulandırıcıları ve emboli çorapları (yada emboli makineleri) cerrahi ekibimiz tarafından sağlanmakta vede hasta en kısa zamanda yürümeye teşvik edilmektedir.

Gögüs Sorunları; Zatüre , aspirasyon ve akciğer sönmesi genel anestezi komplikasyonları olup bütün ameliyatlardan sonra görülebilme ihtimalleri vardır. Bu riskleri en aza indirmek için hasta eğer sigara kullanıyor ise sigarayı bırakmaya , ameliyat sonrasında erken yürüyüşlere başlamaya ve de nefes egzersisleri yapmaya teşvik edilir.

İnsizyonel Fıtıklar; Bu fıtıklar açık bariatrik cerrahi sonrası yaygın olmakla birlikte laparoskopik bariatrik cerrahi sonrası çok çok nadiren görülen komplikasyonlardır. İnsizyonel fıtık riski %1 den azdır ve meydana gelen fıtıklar çok küçük olup yakın bir tarih de iyleşme eğilimindedirler.
İnce bağırsak tıkanması; Açık bariatrik cerrahi sonrasında skar dokusu etrafındaki katlanma (yapışma) ince bağırsak geçişlerini bloke edebilir. Bağırsak tıkanmalarının diğer bir nedeni ise insizyonel fıtıklardır. Laparoskopik bariatrik cerrahi sonrasında bağırsak tıkanma riski çok düşüktür.Bununla birlikte oluşabilecek sorunlar yine laparoskopik olarak tamir edilebilir.

Yara Enfeksiyonu; Yara enfeksiyonları bütn ameliyatlarda olabilir. Açık ameliyatlarda bu oran %5 kadardır.Bu enfeksiyonların tedavisi bandaj , antibiyotik , drenaj yada tekrar yara yerinin tekrar açılmasını gerektirebilir. Enfeksiyon ouşmuş yaralarda genellikle uzun bir süre pansuman yapılarak ayakta tedavi sağlanır. Sigara içen hastalar yara enfeksiyonları açısından risk gurubundadırlar.

Dalak ve Diğer organlarda yaralanma; Dalak mide üst kısmında bulunmaktadır ve ameliyat sırasında nadirende olsa yaralanabilir. Laparoskopik bariatrik cerrahi esnasında dalak yaralanması oranı %1 den azdır.Dalak yaralanması gerçekleştiğinde ameliyat açık ameliyata dönüşebilir ve dalağın onarılması gerekebilir. Pankreatit nadir ancak bildirilen bir komplikasyondur (örn: karaciğer yaralanması ) Bunlar ise nadiren cerrahi müdahale gerektirir.
Bağırsak Delinmeleri; Nadiren bağırsak veya mide ameliyat esnasında delinebilir. Eğer delinme gerçekleşirse vede farkedilirse laparoskopik olarak onarılır ama bu durum ameliyatın başka bir tarihe ertelenmesine yada iptal edilmesine neden olabilir. Eğer delinme gerçekleşirse ve farkedilemezse ileri cerrahi teknikleri vede yoğun bakım gerektiren bir tedavi söz konusu olmaktadır. Böyle durumlarda hayatı tehlike söz konusudur.

Ölüm; Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatında ölüm riski 1/1000 dür. Bu oran Gastric Band (Kelepçe) den yüksek Gastric Bypass (Mide Bypassı) ameliyatından düşüktür. Ölüm riskini en aza indirmek için ameliyat ekibinin profosyonel olması şartdır fakat yinede hiçbir ameliyat için ölüm riski sıfıra indirilemez.
Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide ) Ameliyatı İçin Spesifik Riskler;

Zımba Hatında (Stapler Hattında) Kaçak Oluşması; Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) Mide çelikden zımba hattıyla ikiye bölünmüştür. Eğer bu stapler hattı bozulur ve sızıntı yaparsa , karın zarı iltihaplanması , enfeksiyon ve apse riski vardır. Kaçak riski %2,5 den azdır. Kaçak oluştuğunda tedavi ikinci bir ameliyat ,drenaj ve bir süre yoğun bakım gerektirebilir. Kontrol altına alınmazsa hayatı tehlike yaratabilir.

Zımba Hatında (Stapler Hattında) Kanama Oluşması; Stapler hattında %1 den az olsada kanama riski bulunmaktadır.Genellikle herhangi bir işleme gerek kalmadan kendi kendine iyleşebilir. Bazı durumlarda biriken kanı dışarıya almak için ikinci bir operasyona, drenaja yada hastaya kan verilmesine ihtiyaç duyulabilir.
Vitamin – Mineral Eksikliği; Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide ) ameiyatlarında bağırsak anatomisi herhangi bir şekilde değiştirilmedi için vitamin ve mineral eksikliğine neden olmaz. Vitamin ve mineral eksikliği tüp mide ameliyatlarından sonra nadiren görülür. D vitamini eksikliği normalde çok kilolu hastalarda yaygınca görülür bu nedenle ameliyatdan sonra hastalara multivitamin önerilir.

Saç Dökülmesi; Obezite ameliyatlarından birkaç ay sonra hızlı kilo vermeye bağlı olarak saç tellerinde incelme ve şaç dökülmesi görülebilir. Bu genellikle geçici bir problemdir. Nedeni ise yetersiz protein alımıdır.

Kilo Vermede Başarısızlık; Obezite ameliyatlarından sonra beklenildiği kadar kilo verememe vede verilen kiloların geri alımı çok nadirende olsa görülebilir. Yeme bozuklukları, sıvı kalorilerle beslenmek , alkol alımı bu riskine neden olabilmektedir.
Sarkma; Bu genellikle karşılaşılan bir problemdir. Yüksek miktarda kilo kaybının akabinde ciltde sarkmalar ve buruşmalar olabilir. Verilen kilonun miktarı, cildin esnekliği, yaş, yapılan sporlar sarmalarının miktarını etkilemektedir. Gerekli durumlarda kliniğimizde hastalarımıza plastik ve rekonstrüktif cerrahi ameliyatları yapılmaktadır. Bu ameliyatlar için uzman bir plastik ve rekonstrüktif cerrah ekibimizde bulunmaktadır.
Kapalı Ameliyatın Açık Ameliyata Dönüştürülmesi; Kapalı başlanan ameliyatlar zaman zaman güvenlik nedeni ile açık ameliyata dönüştürülebilir.

5- Tüp Mide Ameliyatından Sonra Ne Kadar Kilo Verebilirim?

Tüp mide ameliyatından sonrası 1-2 yıllık dönemde fazla kilolarının %40-100 oranında verebilmeleri mümkündür. Kilo vermedeki başarı hastanın ameliyat sonrası diyet ve egzersiz programına uyması ile doğru orantılıdır. Tüp mide ameliyatından sonra 120 kg ile ameliyata girmiş bir hastanın 45-55 kg arasında kilo vermesi mümkündür.

6- Tüp Mide Ameliyatı Benim İçin Uygun Ameliyat mı?

Tüp mide ameliyatı VKİ 35 den fazla olan , şeker hastalığı bulunmayan , miktar olarak çok ve katı gıdalarla ağırlıklı olarak hamur işi ve et ile beslenen , şekerli gıdalara , alkole vede kolaya bağımlılıkları bulunmayan hastalar için daha uygun bir ameliyatdır.
Bununla birlikde süper obez dediğimiz (VKİ> 55) hastalar içinde ilk aşama ameliyat olarak uygulanır. Bu tip uygulamalarda 2 sene sonunda hasta ikinci bir obezite ameliyatına (gastric bypass yada duedonal switch) alınarak normal kilosuna inmesi planlanır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp