Nöral Terapi Nasıl Uygulanır?

Nöral Terapi Nasıl Uygulanır? :

Nöral Terapi Nasıl Uygulanmaktadır?

Nöral terapi bir enjeksiyon tedavisidir. Cilde yapılaniğneler yanı sıra organlara, vücuttaki tüm yara ve ameliyat izlerine uygulamayapılmaktadır.

Eklem rahatsızlıklarında eklem içi uygulamalargerekebilmektedir.

Uygulamalarda genellikle ince, küçük insülin iğne uçlarıkullanılmaktadır. Cilde (yandaki resimde görülen) çok az miktarda lokalanestezik verilmektedir.

Amaç iğne yapmakdeğildir. Sistemde düzenleyici bioelektriksel bir etki yaratmaktır.

İğnelerin yapılacağı bölgeler hastaya ve şikayetine bağlıdeğişebilmektedir.

İğneler sinire yapılmamaktadır.

Hedeflenen tedavi otonom sinir sisteminin düzenlenmesidir.Otonom sinir sistemi bildiğimiz sinirlerden farklı tüm hücreler arasıbağlantıdır. Bu sisteme ciltten uyarı vermek yeterli olabilmektedir.

Nöral terapide yapılan iğnelerden dolayı bir miktar ağrıolmaktadır. İğneler cilde yapıldığı ve çok ince iğne uçları kullanıldığı içindayanılabilir, küçük acımalar olur. Ayrıca ciddi iğne fobisi olan hastalarınbile bu tedaviyi yaptırabildikleri göz önüne alınırsa iğnelerinkatlanılabilinir düzeyde olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Nöral Terapi Nedir?

Nöral Terapi tedavisi güç yahut tedaviye direnç gösteren hastalıklarda tedavi için vücudun çeşitli bölgelerine anestezik ilaç enjeksiyonunu içeren bir sistemdir.

Temelinde, sağlıklı bir kişinin vücudunda serbestçe akan enerji anlayışı vardır. Yaralanma, hastalık, beslenme bozukluğu, stres ve hatta yara izleri bu serbest akışı bozar ve müdahale bölgeleri denilen enerji düzensizliğinin oluşmasına yol açar. Alman araştırmacıları hastalıkların ve kronik ağrıların %40'ının vücuttaki müdahale bölgeleri kaynaklı olduğunu tespit etmişlerdir.

Nöral terapinin amacı bu müdahaleyi düzeltmek ve hastalığı veya semptomu tedavi etmektir. Nöral terapi çok yaygın olarak kronik ağrıları geçirmek için başvurulan bir yöntem olsa da aynı zamanda alerjiler, bahar nezlesi, baş ağrıları, astım, kireçlenme, romatizmal hastalıklar, hormon düzensizliği, spor veya kas yaralanmaları, safra kesesi, kalp, karaciğer hastalıkları, depresyon, baş dönmesi, adet dönemi ağrı ve krampları, deri ve dolaşım problemleri için de tedavi edicidir.

Nöral Terapi Nasıl Ortaya Çıktı?

Nöral terapinin temelini oluşturan, sinir sisteminin tüm vücut fonksiyonlarına etki ettiği düşüncesi, 1800lerin sonlarında Almanya'da yaşayan Ivan Petrov adındaki Rus fizyologa dayanır. 1940larda Ferdinand ve Walter Huneke isimli hekimler bu felsefeyi daha geliştirdiler. Lokal anesteziklerin enjeksiyonunun vücudun uzak bölümlerine de etki ettiğini öne sürdüler ve teorilerini omuz ağrısı şikayeti olan bir hasta üzerindeki bir klinik deneyle şekillendirdiler. Ferdinand Huneke hastanın bacağında varolan bir yara izine doğrudan bir anestezik ilaç enjekte ettiğinde hastanın omuz ağrısı dakikalar içerisinde geçiyordu. Nöral terapinin gelişimi ve müdahale bölgeleri kavramı bu deneyden doğmuştur

Nöral Terapi Müdahale Bölgesinde Nasıl Çalışıyor?

Alman nörofizyolog Albert Fleckenstein, yara bölgelerindeki yara hücrelerin normal vücut hücrelerinden farklı olarak neredeyse vücuda 1.5 voltluk bir pil yerleştirilmiş gibi işlev gören bir zar potansiyeline sahip olduğunu ortaya çıkardı. Hücreler normal zar potansiyelini kaybettiğinde hücre duvarı ion pompalama görevini yapmıyor ve bu hücre içerisinde anormal mineraller ve toksik maddeler birikmesi anlamına geliyor. Sonuç olarak, hücreler kendini iyileştirme yetisini kaybediyor ve normal işleyişini dönüyor. Procaine hücre duvarının ion pompalarına izin veriyor ve hücrenin zar potansiyelini yerine koyuyor ve normal işlevine devam etmesini sağlıyor. Bu şekilde Procaine ve nöral terapide kullanılan diğer anestezik ajanlar belirli bir sinir düğümü yahut bölgedeki biyoelektrik düzensizliği tedavi ediyor. Nöral terapinin şaşırtıcı yönü tedavi uygulanan vücut bölgesinin hastalık veya rahatsızlık olan bölgeden çok uzak bir yerde olabilmesidir. Örneğin, çenedeki bir yara izi baldırlara etki edebilir. Bu, elbette Otonom Sinir Sistemi adı verilen uçsuz bucaksız sinir ağları sayesinde mümkün.

Otonom Sinir Sİstemi Nedir?

Otonom sisteminizin sinirleri çok geniş bir elektrik dağılım ağı oluşturur ve tüm insan organizmasının yaşayabilmesi için 40 trilyon hücreyi birbirine bağlayan, dünyanın çevresinde 12 tur atacak kadar uzun bir sistemdir. Bu otonom (nörevejetatif) sistem vücudumuzun her yerindeki yaşamsal faaliyetleri denetler. Solunum, dolaşım, sindirim, vücut sıcaklığı, metabolizma, hormon biçimlendirme ve dağılımını düzenler. Uyuyor dahi olsanız otomatik olarak kalbinizin atmasını, ciğerinizin soluk almasını sağlar. Diğer bir deyişle, vücudunuzdaki her bir hücre otonom sinir sistemi vasıtası ile salt yanındaki komşu hücrelere bağlı olmakla kalmayıp aynı zamanda büyük bir parçası yine otonom sinir sistemi ile denetlenir.

Nöral Terapi Niçin İşe Yarıyor?

Otonom Sinir Sistemi iki ayrı bölüm gibi incelenebilir. Birincisi, yani sempatik sinir sistemi stresle etkin hale gelir. Kalp atışını hızlandırır, çok hızlı şeker yakılmasına yol açar, kasları gerer vs. Otonom Sinir Sisteminin diğer parçası olan parasempatik sinir sistemi iyileştirici, onarıcı, hazmedici gibi işlev görür. Kalp atışını yavaşlatır, mukus salgılanmasını artırır vs.

Sempatik sinir sisteminin anahtar işlevleri tüm vücut hücrelerini birbirine bağlamak, kan damarlarının daralıp genişlemesini düzenlemek, vücut sistemlerinin rejenerasyonu için zorunlu olan bağlacı dokunun aktivitesini düzenlemek ve voltajı (zar potansiyeli) düzenlemek. Sempatik yahut parasemtapik sinir sistemlerinin ikisi de aşırı derecede baskın olabilir ve semptomlara neden olabilirler.

Genellikle Kaç Nöral Terapi Tedavisi Zorunlu Olur?

Bazan bir tedavi ile sorun çözülebilir. Çoğu kez ise her tedavi sonrası kısmi iyileşmeler görünür. ortalama olarak 3 ila 6 tedavi aralığında kronik rahatsızlığın nihai çözümüne ulaşılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp