Ms Hastalığı İlaçları

Ms Hastalığı İlaçları : 1-Atak tedavisi
Atak tedavisinde halk arasında kortizon olarak bilinen Kortikosteroitler uygulanmaktadır. Günümüzde bu amaçla yüksek doz damardan Metilprednizolon kullanılmaktadır. Bu ilaç 500-1000mg dozunda 3-10 gün süreyle kullanılmaktadır. Bazı yerlerde damardan ilaç bitiminde ağızdan kısa süreli yüksek dozda başlayarak giderek azaltılan kortizon tedavisi verilmektedir. Atakların şiddeti ve diğer bazı özellikleri tedavi eden hekimin tedavi seçimini etkilemektedir. İlacın günlük dozu, veriliş şekli ve süresi hastanın klinik durumu ve hekimine göre farklı olabilmektedir. Tedavi başlangıcında eğer doktorunuz tarafından sorulmadı ise, hipertansiyon, mide ülseri, şeker hastalığı gibi bir hastalığınız var ise mutlaka doktorunuza söylemelisiniz.

Her atakta mutlaka kortizon tedavisi gerekmeyebilir. Hastanın günlük yaşantısını bozmayan, hafif bulgularda mesela duyusal yakınmalar, bir tarafta hafif kuvvetsizlik gibi durumlarda tedavi gerekmez.Kortizon tedavisi için illa hastanın klinikte yatması gerekmez. Eğer hastanın gelip gitmesinde sorun yok ise, hasta tedavi saatlerinde kliniğe gelerek ilacını uygulatıp evine gidebilir. Tedavi süresince vücudun su tutma ihtimaline karşı tuzsuz diyet uygulanmalıdır. Ayrıca aşırı yağlı ve tatlı gıdalardan kaçınılmalıdır. Tedavi bitiminden 2 gün sonra normal diyete dönülür.

Tedavi sırasında yüzde kızarıklık, başağrısı, halsizlik, uykusuzluk, sıkıntı, iştahta artma, ağızda metalik tat gibi genellikle tedavi bitiminde ortadan kalkan geçici yakınmalar olabilir. Bazen de tedavinin 1-2. günü nörolojik yakınmalarda bir artış durumu olabilir. Nadir olarak görülen bu durum geçici olup hastanın şikayetleri tedaviden sonra giderek düzelir. Nadir de olsa kortizon tedavisinin daha ciddi yan etki olarak kabul edilebilecek tansiyonda yükselme, mide ülseri, kan şekerinde yükselme, huzursuzluk, ruhsal ve davranış bozuklukları, kemik yoğunluğunda azalma(osteoporoz), katarakt, deride çatlaklar, şişmanlık, aydede yüzü, kas güçsüzlüğü gibi yan etkileri görülebilmekle birlikte bunlar genellikle kısa süreli damardan verilen kortizon tedavisinden ziyade uzun süreli ağızdan alınan kortizon tedavilerinde görülmektedir.

2-Atakların sıklığını ve ciddiyetine azaltan tedavi

MS de hastalık aktivitesinin azaltılması ve hastalığın ilerlemesinin durdurulması veya geciktirilmesi için pek çok ilaç denenmiş ve halen denenmektedir. Bağışıklık sistemi üzerinde etkili ve kullanılması onaylanmış ve halen ülkemizde de bulunan bu ilaçlardan interferonlar ve glatiramer asetat hastalığı tedavi eden ajanlar olmamakla birlikte hastalığın seyri üzerinde kısmen etkili olması nedeniyle uygun hastalarda kullanılmaktadır. Bu ilaçları kısaca bakacak olursak:

İNTERFERONLAR

İnterferonlar aşağıdaki özellikleri taşıyan MS hastaları için uygundur.
-Atak ve düzelmelerle seyreden kesin MS tanısı almış hastalar.
-Son iki yıl içinde günlük yaşamı etkileyecek ve tedavi gerektirecek derecede ve bir tanesi son bir yıl içinde ortaya çıkmış en az iki atak geçiren hastalar. Bazı araştırmacılar tarafından hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için olabildiğince erken başlanması gerektiği ve ilk ataktan sonra başlanması uygun olacağı bildirilmekle birlikte hastalığın seyri konusunda net bir bilgi edinilmeden yani en az iki atak geçirmeden bu ilaçların başlanmaması genel kabul gören bir düşüncedir.

-Yürüyebilen, günlük işlerini kendi başına sürdürebilen yani ağır sakatlığı olmayan hastalar.
-18-50 yaş arasında olan hastalar.
-İlaç aşağıdaki özelliği taşıyan hastalar için uygun değildir.
-Hastalığı primer progressif tipte olanlar
-Ağır sakatlığı olanlar
-Ağır karaciğer veya kan hastalığı olanlar
-Ağır depresyon veya psikotik reaksiyon tanısı almış olanlar
-Gebe veya gebelik düşünen kadınlar
-Emziren kadınlar
-Kontrol altına alınamamış epilepsisi olanlar

Bu ilaçları kullanırken hiç unutulmaması gereken konu, bu ilaçların hastalığı kesin olarak tedavi eden veya mevcut şikayetleri düzeltecek bir tedavi yöntemi olmadığı ve ilaç kullanırken bazı yan etkilerin ortaya çıkabileceğidir. Bu ilaçlar kullanılırken tekrar bir atak geçirilebileceği ve mevcut şikayetlerin devam edeceği hasta tarafından bilinmelidir. Bu ilaçların en önemli etkisi atakların sayı ve şiddetini azaltma yönündedir.

İnterferonların en sık karşılaşılan yan etkileri:

-Grip benzeri rahatsızlıklar: Hastaların bir çoğunda görülen ve genellikle tedavinin ilk 3 ayı içinde giderek azalan ve kaybolan ateş, titreme, baş ve adale ağrısı ve yorgunluk ile seyreden grip benzeri semptomlar en sık rastlanan yan etkilerdendir. Bu semptomların ağırlık derecesi hastadan hastaya değişmekte olup bazısında hafif ve ilaç alımıyla düzelirken bazısında yatmayı gerektirecek kadar ağır olabilmektedir. Bu semptomları hafifletmek için ilaç alışma dönemi olarak ilk 4-5 dozu yarım dozda yapmak, semptomların akşam istirahat dönemine gelmesi için ilacı akşam yatmadan önce yapmak ve ilaç öncesi paresetemol veya ibuprofen içeren ilaçlardan bir doz almak gibi önlemler ilk aylarda görülen bu yan etkileri azaltmaktadır.

-Enjeksiyon yerinde enflamasyon ve deri nekrozu: Sık karşılaşılan diğer bir yan etkide cilt reaksiyonlarıdır. Tedavinin başlangıç aşamasında çoğu hastada enjeksiyon yerinde ağrı, kızarıklık, zaman zaman sertleşme görülmektedir. Orta ve şiddetli derecedeki olan bu reaksiyonlarda İboprofen tablet veya %1 lik hidrokortizon içeren pomatların olay bölgesine sürülmesiyle belirgin bir iyileşme sağlanabilmektedir. Yaklaşık %5 olguda da deri nekrozu görülebilmektedir. Deri nekrozu gelişmesinde risk faktörü olarak hatalı enjeksiyon yapma, steril olmayan iğneler kullanma, ilacın fazla soğuk olması ve aynı yere tekrarlayan enjeksiyon yapmak ve enjeksiyon yerinin güneş ışığına maruz kalmasıdır. Cilt nekrozu gelişmemesi için yukarıda bildirilen risk faktörlerine dikkat etmelisiniz ve eğer cilt nekrozu gelişir ise mutlaka doktorunuza müracaat etmelisiniz.

-İlaç uygulaması sırasında görülebilen diğer yan etkiler şunlardır: korku, konsantrasyon bozukluğu, intihar düşünceleri, ağır depresyon reaksiyonu, menstruasyon düzensizlikleri, kas sertleşmesi (Spastisite), kan testlerinde bozukluktur.İlaç tedavisine başladığınızda ilk 3 ay ayda bir mutlaka doktorunuza kontrole gelip ortaya çıkan yan etkileri anlatmalısınız. Ayrıca bu dönem içinde doktorunuz tarafından ayda bir gerektiğinde daha sık kan testleri yapılacağından kontrollere aç karnına gelmeniz gerekmektedir.

GLATİRAMER ASETAT(COPOLİMER-L)

MS de kullanılan ve atakların sayısında azaltma yapan diğer bir ilaçta glatiramer asetattır. Bu ilaç her gün cilt altına uygulanır. Atakları azaltmadaki etkinliği interferonlar gibidir. Yan etkileri de benzerdir.

II-Giderek ilerleyen hastalık tipinde tedavi:

Kronik progresif ve primer progresif hastalıklarda çok değişik ilaçlar denenmiş fakat hastalığı durdurabilecek halen bir ilaç olmamakla birlikte bu tür hastalara değişik tedaviler uygulanmaktadır. Tedavinin seçiminde hastanın durumu, hastalığın şiddeti ve diğer hastalıkları göz önüne alınarak takip eden doktorunuz tarafından karar verilecektir.

III-Semptomatik tedavi:

Hastalık sırasında ortaya çıkan idrar kaçırma,cinsel fonksiyon bozuklukları, tremor, uykusuzluk, spastisite, depresyon gibi şikayetleri gidermeye, günlük yaşantınızı düzeltme ve yakınmaları azaltmaya yönelik bu tedaviler MS te önemli bir yeri tutmaktadır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp