Mide Asidi Neden Mideye Zarar Vermez

Mide Asidi Neden Mideye Zarar Vermez :

Vücudumuzdaki yaşamsal etkinliklerin sürmesi yani organlarımızın çalışması ve hücrelerimizin yenilenmesi için gerekli olan temel maddeleri çeşitli yiyecek ve içeceklerden sağlarız. Ama yediğimiz her yiyeceğin bu temel maddelere ayrışması ve vücutta kullanılabilecek duruma gelmesi için çok köklü değişikliklerden geçmesi yani sindirilmesi gerekir. Bu işlemde önemli bir rolü olan mide dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Kendisi de et olan mide, etleri sindiren asitler salgılarken kendi kendisini sindirmez. Bunun için midede özel bir sistem kurulmuştur. Midedeki Tıraş Bıçağını Sindirecek Güçteki Asitler Nasıl Etkisiz Hale Gelir?

Mide her aşaması kompleks bir amaca hizmet eden üstün bir tasarıma sahiptir. Yediğimiz besinler yemek borusundan geçtikten sonra mideye ulaşır. Midedeki sindirim işlemi ağızdaki sindirim hareketlerinden farklıdır. Burada çok kuvvetli asitler devreye girer. Besinler yemek borusundan mideye iner inmez, mide yüzeyindeki hücreler gastrik asit adında bir sıvı salgılamaya başlar. Bu sıvıyla aynı anda pepsin ve hidroklorik asit adında kimyasal öğütücü sıvılar da salgılanır. Bu asitler bir tıraş bıçağını bile sindirebilecek kadar güçlüdür. Protein benzeri sindirimi zor maddeler için bu asitlerin olması zorunludur. Ancak burada çok önemli bir detay vardır. Midenin kendisi de yapı olarak proteinden oluşmuştur. Peki o zaman nasıl olup da tıraş bıçağını bile sindirebilen bir asit, midenin kendisine zarar vermemektedir?

Bu da insan vücudundaki benzersiz tasarım örneklerinden biridir. Midenin girintili çıkıntılı duvarlarının derinlikleri sayesinde mide kendi kendini sindirmez. Mide duvarlarındaki derin çukurlarda birbirinden farklı özelliklere sahip hücreler yer alır. Hassas bir denge içinde, midedeki birtakım hücreler asit salgılarken, bu hücrelerin yanıbaşında bulunan başka hücreler de yapışkan bir sıvı salgılar. "Mukus" isimli bu sıvı midenin yüzeyini örter ve mide duvarını asitlere karşı bir kalkan gibi korur ve enzimlerin mideye zarar vermesini engeller. Parçalayıcı enzimler kadar enfeksiyon yapan virüs ve diğer mikroorganizmaların da hücrelerin içine girmelerini engelleyen mukus, aynı zamanda yiyeceklerin kanal içindeki hareketlerini kolaylaştıran bir kayganlaştırıcıdır da.

Mide Asidi Halıyı Delebilecek Güçtedir


Bu işlemler nasıl gerçekleşmekte, midedeki bu koruyucu ortam nasıl oluşmaktadır? Midedeki hücreler kendi kendilerine bu maddelerin üretimini yapmaya karar vermiş ve bir şekilde koruyucu maddelerin formülünü bulmuş olabilirler mi? Hücrelerin böyle bir şey yapabilmek için nelere ihtiyacı olacaktır düşünelim:

Öncelikle sindirim için gerekli olan maddenin üretimi için, birtakım hücreler, yiyeceklerin sindirilmesi gerektiğinin şuurunda olmalıdırlar. Aynı hücreler sindirim için asit gibi bir maddeye ihtiyaç olduğunu bilmelidirler. Daha sonra hücrelerin, en uygun asitin formülünü bulup, bu formül doğrultusunda üretim yapmaları gerekir. Koruyucu maddenin üretimi içinse, birtakım hücrelerin, bu asitin midenin kendisine zarar verebileceğini tespit etmeleri, sonra bu hücrelerin asit örneklerini alıp laboratuvarda incelemiş ve asidin etkisini durduracak formülü geliştirmiş olmaları gerekir. Bu arada bu asitin bir damlası dahi halıda koca bir delik açabilecek kadar etkilidir. Bu nedenle herhangi bir formül hatasının, midenin asitler tarafından eritilmesi anlamına geleceği de unutulmamalıdır.

Elbette ki midedeki birbirini dengeleyen maddelerin oluşumu o kadar kolay değildir. Maddelerin formüllerinin tutturulması bile başlı başına bir olaydır. Kaldı ki gözle görülemeyecek kadar küçük bir varlık olan hücrenin kimyasal formüller oluşturup, bu formülleri biraraya getirip bir madde oluşturmasının imkanı yoktur. Şuursuz atomlardan oluşan bir hücrenin böyle bir akla ve yeteneğe sahip olduğunu iddia etmek akılcılıktan uzaklaşmak olacaktır.

Bununla birlikte akıl ve mantık sınırlarından uzaklaşmayı kabul ederek bir insanın midesinde asitin bir şekilde ortaya çıktığını varsaysak bile, onu dengeleyecek maddenin zaman içinde ortaya çıkmasının beklenmesi de söz konusu dahi olamaz. Çünkü tıraş bıçağını eritebilecek kadar güçlü olan asitler, mideyi çok kısa bir süre içinde tahrip edecektir. Asitlerin değil milyonlarca yıl, 2-3 gün hatta daha da kısa bir süre için bile midede beklemesi imkansızdır. (Harun Yahya, İnsan Mucizesi)

Vücudumuzdaki dengelerden herhangi birinde oluşabilecek değişiklikler tüm kompleks sistemlerin bozulmasına, görevini tam yapamamasına, kimi zamanda vücuda zarar vermesine sebep olur. Ancak Rabbimiz'in üstün yaratışı sayesinde bu işleyiş sürekli ve düzenli olarak büyük bir uyum içinde devam eder. Tüm bu işlemler, Allah'ın üstün yaratışındaki düzenin ve kusursuzluğun sayısız örneğinden sadece biridir. Allah insan bedenini, bir bütün olarak kusursuz bir tasarımla yaratmıştır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

Göklerde ve yerde büyüklük O‘nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Casiye Suresi, 37)

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp