Makattan Kanama

Makattan Kanama

Makattan Kanama

Hemoroid (Basur)

Makatta Çatlak (Anal Fissür)

Rektum kanseri

Makattan kanama ne sıklıkta olur?

Makattan kanama, veya alt sindirim sistemi kanaması, sindirim sistemi kanamalarının % 20-30‘unu oluşturur. Hastane yatış nedenlerinin % 1‘ini oluşturur ve her 100,000 nüfusta 20 kişide görülürler.

Makattan kanamanın belirtileri nelerdir?

Makattan damlama şeklinde kan gelmesi, sızıntı şeklinde kanama, tuvalet kağıdında kan belirlenmesi ve aktif kırmızı renkli kanama şeklinde olabilir.

Yaşlı ve kalp hastalığı olan hastalar makattan kanama nedeniyle kolaylıkla şoka girebilirler.

Bağırsağın divertiküler hastalığı ve anjiodisplazi gibi sorunların kadınlarda daha sık olması nedeniyle alt sindirim sistemi kanaması kadınlarda daha sık görülür.

Kalın bağırsağın makata yakın olan sol bölümünden kaynaklanan kanamalar açık ve parlak kırmızı renkli iken (hematoşezi), başlangıç bölümü olan kalın bağırsağın sağ yarısından kaynaklanan kanamalar bordo renk alır ve sıklıkla kansızlık ile belirti verirler. Mide ile onikiparmak bağırsağından kaynaklanan kanamalar ise siyah renkli (melena) görülürler.

Makattan kanama ne sorun yaratır?

Uzun dönemde küçük miktarlarda olursa veya bol miktarda ani kan gelirse, hastada kansızlık oluşturabilir ve halsizlik, bitkinlik ve nefes zorluğu gibi yakınmalara neden olabilirler. Özellikle, şiddetli olan makattan kanama vakaları sonrasında özellikle 65 yaş üzerindeki hastalarda % 10-20 oranında hastanın yaşamını yitirme riski mevcuttur.

Makattan kanama hangi nedenlerle olur?

Basur (hemoroid)

Bağırsağın divertiküler hastalığı

Bağırsak polipleri

Bağırsak kanseri

Anjiodisplazi

Makat çatlağı (anal fissür)

Makat fistülü (anorektal fistül)

Enfeksiyonlu kolit

İltihabi bağırsak hastalığı

İskemik kolit

Radyasyon koliti

Damar hastalıklarına bağlı kanamalar

Aspirin, kan sulandırıcı ilaç ve ağrı kesici ilaçlara bağlı olan kanamalar

Cinsel temasla bulaşan makat hastalıkları

Basur (hemoroid) kanamaları

50 yaş altındaki kişilerde en sık makattan kanama nedeni basur veya hemoroidlerdir. Hamilelik, sürekli kabızlık ve yanlış tuvalet alışkanlıkları nedeniyle 50 yaş civarındaki her iki kişiden birinde görülen basur veya hemoroid, makat bölgesindeki damarların genişlemesi (varisi) olarak tarif edilir. Tuvalet kağıdında, tuvaletin haznesinde veya dışkı üzerinde parlak kırmızı renkli kan ve dışkılamada ağrı olabilir. Makattan kanamanın en sık görülen nedeni hemoroiddir.

Bağırsağın divertiküler hastalığına bağlı kanamalar

Hastanın genel durumunu bozmayan kanamaların % 30-50‘sinden sorumludur. İltihaplanma (divertikülit) dışında, karın ağrısına neden olmazlar ve divertikülit varlığında kanama çok nadiren olur.

Hastaların % 70-80‘inde şiddetli kanama olmaz ve % 25‘inde ise tekrar kanama meydana gelir.

Kalın bağırsak divertiküllerinin % 75‘i kalın bağırsağın sol yarısında yer alır.

Divertikül kanamalarının % 50-90 nedeni ise kalın bağırsağın sağ yarısında yer alan divertiküllerdir.

Aspirin, kan sulandırıcı ve ağrı kesici ilaçlar, kanama riskini arttırırlar.

Bağırsak poliplerine bağlı kanamalar

Geniş serilerin incelenmesi sonucunda bağırsağın divertiküler hastalığının ardından % 20 sıklıkta kalın bağırsak polipleri ve kanserleri görülen nedenlerdir. Ayrıca, poliplerin alınması (polipektomi) işleminden sonra % 0.1-3 oranında kanama görülebilir.

Bağırsak kanserine bağlı olan kanamalar

Kanser 50 yaşın üzerindeki hastalardaki makattan kanama nedenlerinin % 10‘undan sorumludur. Sıklıkla parlak kırmızı renkli kanama ile kendini belli eder. Belirtileri: dışkıda kan (parlak kırmızı veya koyu siyah) görülmesi, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik; bir haftadan uzun süren kabızlık, ishal, dışkı çapının incelmesi, dışkının tam olarak boşalamama hissi, karın ağrıları, nedeni açıklanamayan kansızlık ve yorgunluk hissi ve nedeni olmayan kilo kaybıdır.

Makattan kanama nedenleri arasında kanser görülme oranı nedir?

Robertson ve ark. 2005 yılında makattan kanaması olan 604 hastada bağırsak kanseri belirlenme oranı % 3.6 olmuştur. Benzer şekilde Ellis ve Thompson‘un 319 hasta üzerindeki çalışmasında, 34 yaş üzeri makattan kanama nedeni ile doktora başvuru oranının 15 / 1,000 olduğu ve bağırsak kanseri belirlenme oranı % 3.4 olmuştur.

Anjiodisplazi kanamaları

Küçük damar bozukluklarına bağlı kanamalardır, hastanın genel durumunu bozmayan kanamaların % 20-30‘undan sorumludur.

Sindirim sisteminde en sık olarak görülen damar anomalisidir.

Yaşlı hastalarda görülürler ve 65 yaş üzerinde görülen alt sindirim sistemi kanamaları içinde birinci sırada yer alırlar.

Karın ağrısına neden olmazlar.

Tedavi edilmezlerse % 80 oranında tekrarlar.

Tedavisinde kolonoskopi ile yapılan endoskopik Argon plazma koagülasyon, yani ‘Argon lazer ile damarın yakılması işlemi‘ gayet etkilidir.

Makat çatlağı (anal fissür) kanamaları

Makatta çatlak yada tıbbi ifadesi ile ‘anal fissür‘ anüs (makat) bölgesini örten deride ağrı, kanama ve kaşıntıya yol açan küçük bir yırtık veya çatlaktır.

Makat fistülü (anorektal fistül) kanamaları

Makat fistülleri (anorektal fistül), makat derisi ile bağırsak arasında olan tünel şeklinde bir irtibattır ve nadiren makat fistüllerine bağlı olarak makattan kanama görülebilir.

Enfeksiyonlu kolite bağlı alt sindirim sistemi kanamaları

Sıklıkla tifo (Salmonella), dizanteri (Shigella) ve Escherichia coli bakterileri kalın bağırsak iltihabı ve kanamasına neden olur. Ani gelişen kanlı ishal, mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, karın krampları, dışkılama hissi (tenezm), düşük ateş ve yorgunluk olabilir. Bu ishalin nedeni gıda zehirlenmesi de olabilir.

İltihabi bağırsak hastalığı kolitine bağlı alt sindirim sistemi kanamaları

Ülseratif kolit ve Crohn hastalığına bağlı olarak alt sindirim sistemi kanamaları gelişebilir. Ülseratif kolit hastalarında makattan kan gelmesi % 50 ve Crohn hastalarında % 2 oranında görülür. Kanlı ishal, kramp şeklinde karın ağrısı, kilo kaybı ve ateş gibi belirtiler verir.

İskemik kolit kanamaları

Özellikle, yaşlı hastalarda kalın bağırsağın tüm bölümlerinde görülebilir. Ancak, ağırlıklı olarak, makata yakın olan kalın bağırsağın sol kısmını besleyen damarlarda oluşan tıkanıklık nedeniyle iyi kanlanmayan bağırsak bölümlerinde oluşan kanamalara ‘iskemik kolit‘ kanamaları adı verilir. Sıklıkla, enfeksiyonlu kolitte olduğu gibi, karın ağrısı, tansiyon düşüklüğü ve kanlı ishal görülür. Sıklıkla kendiliğinden düzelir, ancak tedavi edilmezse, kanlı ishal sıklıkla tekrarlar.

Radyasyon koliti kanamaları

Işın tedavisi (radyoterapi) görmekte olan hastalarda beliren alt sindirim sistemi kanamalardır. Radyasyonun bağırsakta yaratmış olduğu hasara bağlı olarak gelişirler. Işın tedavisi sırasında da olabilirken, genelde tedaviden sonraki 9-15 ay içinde görülürler. Damar kireçlenmesi (ateroskleroz) olan ve kemoterapi alan hastalarda daha sık olarak görülür.

Damar hastalıklarına bağlı kanamalar

Poliarteritis nodoza (PAN), Wegener granülamotozisi gibi damarları ilgilendiren bozukluklarda nadiren alt sindirim sistemi kanamaları görülür. Ayrıca, karın şah damarına (abdominal aorta) yama (greft) konulmuş hastalarda greft ile ince bağırsak veya kalın bağırsak arasında ilişki (aorto-duodenal veya aorto-kolik fistül) olabilir ve buna bağlı şiddetli kanamalar olabilir. Bu kanamalar greft ameliyatından 10-20 yıl sonra bile görülebilir.

Aspirin, kan sulandırıcı ilaç ve ağrı kesici ilaçlara bağlı olan kanamalar

Kan sulandırıcı ilaçlar, aspirin ve ağrı kesici ilaçların düşük dozlarda verilmesine rağmen bile yaşlı hastalarda bağırsakta oluşan hasar veya altta yatan bir sorunu ortaya çıkarmalarına bağlı olarak alt sindirim sistemi kanamaları görülebilir.

HİV virüsüne bağlı olan kanamalar

HİV virüsü taşıyıcılarında sitomegalovirüs koliti adı verilen bağırsak hasarı olur ve bu nedenle makattan kanama görülür. Ayrıca, HİV taşıyıcılarında sık görülen basur (hemoroid) ve makat çatlaklarından da (anal fissür) kanamalar olabilir.

Makattan kanaması olan bir kişinin ne yapması gerekir?

Makattan kanama durumunda, hastalarımızın büyük bir çoğunluğu başlıca utanma duygusu nedeniyle, ya bir yakınından bilgi almakta, ya da bir eczaneye başvurarak gelişigüzel ilaç almayı tercih etmektedirler. Bu durum, tanıda gecikmeye sebep olmakta ve altta yatan hastalığın çoğu zaman ilerlemesine neden olmaktadır. Bu nedenle makattan kanama varlığında; doğru davranış, konunun uzmanı olan bir Genel Cerraha (kolorektal cerrah) başvurmak olmalıdır.

Şiddetli makattan kanaması olan bir hastada doktorların yaklaşımı nasıl olur?

Hastanın detaylı muayenesini takiben, kanamanın şiddeti anlaşılmaya çalışılır ve şiddetli olması halinde mide veya onikiparmak bağırsağından yani üst sindirim sisteminden gelip gelmediği anlaşılmaya çalışılır. Alt sindirim sistemi kanamalarının % 10‘unun, üst sindirim sistemi kaynaklı olduğu bilinmektedir.

Bunun ardından, hastanın tansiyonu ve kan sayımı araştırılır ve bu değerlerde bir sorun görülmezse, kanamanın kaynağı anlaşılmaya çalışılır. Sıklıkla, hastaya serum ve bazen kan verilir.

Kanama kaynağının araştırılması: kolonoskopi, sintigrafi, anjiografi, enteroskopi (ince bağırsak endoskopisi) veya kapsül endoskopisi ile anlaşılabilir. Kolonoskopi alt sindirim sistemi kanamalarında % 74-82 oranında tanıya götürür. Kanama yeri % 75 oranında kalın bağırsak, % 10 oranında mide ve onikiparmak bağırsağı (duodenum), % 10 oranında ince bağırsak ve % 5 oranında ise bilinmemektedir. Bu durumda olguların % 20‘sinde endoskopik enjeksiyon (skleroterapi), yakma (koagülasyon, argon, heater probe) veya klipleme gibi girişimlerde kanama % 70-80 oranında durdurulabilir.

Kolonoskopinin; bağırsak hazırlığı gerektirmesi, deneyime gereksinim duyulması, bağırsağı delme riskinin olması ve düşük oranda olsa bile sakinleştiriciye bağlı hayati risk olması gibi eksiklikleri vardır. Anjiografi ise aktif kanama varlığında yararlıdır, ancak % 10 gibi pıhtı oluşumu (trombo-emboli) ve böbrek yetersizliği gibi komplikasyon olasılığı vardır.

Şiddetli kanamalarda, atar damar içine kanayan damarı durdurmak için Vazopressin verilebilir veya anjiografi yapılarak kanamayı durdurmak için pıhtı oluşturucu cisimler ile kanayan damar tıkanabilir (embolizasyon). Bu embolizasyon girişimine bağlı olarak bağırsağın o bölümünün atar damarı tıkandığından bağırsakta gangren (çürüme) meydana geliyorken, günümüzde bu sorun küçük atardamarların tıkanabilmesi ile aşılmıştır.

Tüm bu olanaklara rağmen şiddetli alt sindirim sistemi kanaması olan hastaların % 10-25‘inde ameliyatla kalın bağırsağın belirli bir bölümünün alınması gerekebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp