Kıl Dönmesi Antibiyotik

Kıl Dönmesi Antibiyotik : Kuyruk sokumu ile deri arasında oluşan zaman zaman iltihabı ve genellikle kronik seyirli bir hastalıktır. Latincede kıl anlamına gelen ‘pilus‘ ve yuva anlamına gelen ‘nidus‘ kelimelerinden oluşan kıl yuvası veya kıl dönmesi olarak da tarif edilir.

Hastalığın doğumsal ve sonradan oluştuğu ileri sürülmekle birlikte oluşumunda üç neden öne çıkmaktadır:

1-Omurilik kanalının kalıntılarından kaynaklandığı ,

2-Orta hattın hatalı birleşmesi sonucu oluşan deri elemanlarından meydana geldiği ,

3-Kuşların anüsüne yakın cilt altında yağ salgılayan bez ile eşdeğer bir embriyolojik artık olduğu düşünülmektedir.

Kabul edilen oluşum nedeni; pilonidal sinüs sonradan oluşan bir hastalık olup, temel sorunu kıl‘ın yarattığı kabul edilmektedir. İnsan kılı kenarlarında yan çıkıntıları olan, çam ağacına benzeyen ve tek yöne doğru hareket edebilen bir yapıya sahiptir.

Ucu deriye battığında artık geri çıkamaz, matkap gibi dönerek cilt altına doğru ilerler. Cilt altına gelen kıla karşı yabancı cisim reaksiyonu oluşturularak iltihaplı-enfeksiyonlu bir şişlik meydana gelir. Şişliğin enfekte olması ile APSE oluşur. Apse cilde açılır ve KRONİK PİLONİDAL SİNÜS (MÜZMİN KIL DÖNMESİ) gelişir.

Kıl dönmesi apsesi ya da boşluğun içinde hemen her zaman kıl olmasına karşın kıl yuvalarının olmaması, kılların dışarıdan geldiği görüşünü desteklemektedir. Başka bir görüşe göre, sorunlu olan kıl yuvalarıdır. Önce kıl yuvalarının ağzı tıkaç ile tıkanmakta ve kıl yuvalarının içeriği dışarıya akamamaktadır ve şişmektedir. Şişlikle gerginleşen yuva cilt altına patlamakta ve kıl apsesi ve bunun da dışarı akması ile kronik ağız oluşmaktadır. Pilonidal hastalıkta temel unsur kıl olmakla birlikte bazı kolaylaştırıcı faktörler olduğunu kabul etmekteyiz. Bu faktörler:

1-Vücudun kıllı olması ve günlük dökülen kıl miktarının fazla olması

2-Kuyruk sokumunun dar ve derin olması sonucu kıllara uygulanan emme kuvvetinin artması ve dökülen kılların bu dar ve derin olukta uzun süre beklemesi

3-Derinin uzun süre ıslak ve nemli kalmasıyla kılın batmasını kolaylaştırması

4-Kuyruk sokumunda çatlak, yara ya da nedbe dokusunun olması

5-Uzun süre oturmaya bağlı olarak o bölgede eziklik oluşması

6-Kuyruk sokumunun temiz tutulması şeklinde sıralanabilir.

Erkeklerde kadınlara göre üç-dört kat daha sık görülmektedir. Hastalık 17-25 yaşları arasında daha sık görülmektedir. 45 yaşından sonra görülmesi seyrektir. Ayrıca genç askerlerde normal nüfusa göre daha sık görülmektedir.

BELİRTİLERİ

Kıl dönmesi hastalığının en sık belirtisi makatın 3-5 cm yukarısında, kuyruk sokumu bölgesinde bir ya da birden fazla ağzın veya deliğin olmasıdır. Bu yuvanın içinde daima kıl, değişikliğe uğramış hastalıklı ve kötü dokular bulunur. Hastalık genellikle üst ve sol tarafta fazla olmakla birlikte her iki yan tarafa doğru ilerler ve bunun sonucu ikinci, üçüncü ve dördüncü ağız-delik oluşmasına neden olabilir. Erken ya da geç oluşan delikler akıntıya neden olur. Akıntı sümüksü, apseli ya da kanlı olabilir.

Kanser olma riski yok denecek kadar azdır. Uzun süre tedavisiz kalan hastalarda çok nadir kanser gelişebilir.

Belirtiler üç başlıkta toplanabilir:

1-Apse

2-Kronik (Müzmin) Hastalık

3-Tekrarlayan Karmaşık Hastalık

1-AKUT PİRONİDAL APSE:

Birinci sebebi sinüs ağzının ölü hücreler, kötü temizliğe bağlı kirlerle tıkanmasıdır. Yuva içindeki kıllar enfeksiyonu tetikler ve cilt atında apse oluşur. Kuyruk sokumunda şişlik, kızarıklık, ağrı ve hassasiyet mevcuttur. Genellikle ateş yükselir, kandaki akyuvarlar artar. Burada örnek alınıp tetkike gönderilirse bakterilerin ürediği görülür.

2-KRONİK HASTALIK:

Yuvada gelişen apsenin kendiliğinden ya da cerrahi olarak açılması sonrası boşaltılması ile kronikleşir. Hastaların çoğu ağrısız akıntı tarif eder. Akıntı devamlı ve az miktarda olabileceği gibi aralıklı da olabilir. Hastalar genellikle külotlarının kirlenmesinden şikayet eder. Muayenede kuyruk sokumunda hassasiyet, şişlik ve kızarıklık görülür. Delikler görülebilir ve bu deliklerden kılların çıktığı izlenebilir. Yuvadan kıl çıkarılabilir.

3-KONİK TEKRARLAYAN HASTALIK:

Müzmin kıl dönmesi hastalığı zaman zaman alevlenmelerle kendini gösteren apse şeklinde tekrarlayan bir hastalıktır. Bu apse açılarak dışarı alınır. İyilik halinden sonra olay tekrarlayabilir.

TEDAVİ

Tedavide prensip; ameliyat hastalığa göre basit olmalı, hastanede yatmayan gereksinim bırakmamalı, ağrısız olmalı, öncelikle lokal anesteziyle veya belden uyuşturularak (spinal) yapılabilmeli, maliyeti düşük olmalı ve hasta normal hayata kısa sürede dönebilmeli.

Belirti Vermeyen Hastalığın Tedavisi; Çocuklarda ve genç erişkinlerde saptanan kuyruk sokumu bölgesindeki hastalıklı dokunun tedavisi gerekmez. Bu bölgede şişlik ve iltihap varsa antibiyotik ve sıcak uygulaması yapılır. Apse oluşmuşsa açılıp boşaltılmalı ve uygun antibiyotik kullanılmalıdır.

Apse Tedavisi; Yeni gelişen kıl dönmesi apsesinin tedavisi;acil olarak apse açılıp boşaltılmalıdır. Bu apseden örnek alıp, hangi mikrobun uygun olduğu tespit edilmeli ve o mikroba duyarlı antibiyotik kullanımına başlanmalıdır. Sonra da günlük pansumanlara devam edilmelidir. Ayrıca o bölgedeki kıllar temizlenmelidir. Bu tedaviden sonra hastaların %30-50 sinde apse tekrarlayabilir ya da kronik(müzmin) delik gelişebilir.

Kronik(Müzmin)Kıldönmesi Hastalığının Tedavisi

1-Cerrahi Dışı Tedavi;

a-Kıl yuvası içine FENOL(Yakıcı tedavi) verilmesi. Bunun için delik hafif genişletilerek yuva içindeki kıllar ve yabancı dokular temizlenip 2-3 cc %80 lik FENOL verilir. Burdaki amaç yuva içindeki iç duvarı uyararak yeni doku gelişimini sağlamaktır ve dolmasını temin etmektir. İşlem birkaç kez tekrarlanabilir. Fenolden başka boşluğun tedavi edici olarak yakılması, soğutulması, gümüş nitrat ve %80-90 lık alkolle iyileşmesini sağlamaktır. Bu tedavi yaklaşık 1, 5-2 ay sürebilir. Tedavideki başarısızlık ve nüks oranı %0-5 arasındadır.
Cerrahi Yöntemler:

Cerrahi tedavide temel prensip hastalıklı dokunun güvenli sınırlarla birlikte çıkarılmasıdır. İkinci prensip, çıkarılan dokudan sonra kalan boşluğun nasıl tedavi edileceğidir. Bunun için;

1-Çıkarılan hastalıklı dokudan sonra kalan boşluğun açık bırakılarak pansumanlarla kendiliğinden dolmasını sağlamaktır. Bunun için 2-3 aylık bir zaman gerekebilir.

2-Çıkarılan hastalıklı dokudan sonra kalan boşluk yaranın her iki yanındaki dudaklar karşılıklı gelecek şekilde dikilerek kapatılır.

3-Çıkarılan hastalıklı dokudan sonra kalan boşluk büyükse o zaman boşluğun her iki yanındaki dokudan uygun doku yamaları oluşturarak boşluk kapatılabilir.

TEKRARLAMA NEDENLERİ:

Bu hastalığın tedavisinde kullanılan gerek tıbbi gerekse cerrahi tedavilerden sonra nüks etme olasılığı vardır. Çeşitli araştırmalarda bu oran %0-15 arasındadır.

NÜKS NEDENLERİ:

1-Yara boşluğunu kapatmak için uygulanan yöntemdeki dikişlerin orta bölümde olmasıdır.

2-Kılların yeniden batması

3-Ameliyat sonrası yarada gelişen iltihabın kılların yeniden batmasına neden olması

4-Boşluk kapanırken arkada ölü boşlukların kalması olarak bildirilmektedir.

Sonuç olarak nüks olmaması için

1-Yara nedbe dokusunun orta hatta olmaması

2-Yarada ölü boşlukların kalmaması

3-Yaranın iltihaplanmadan iyileşmesi

4-Ameliyattan sonra kuyruk sokumu bölgesi düzenli aralıklarla kıllardan temizlenmeli ve her gün banyo yapılarak vücuttan dökülen kılların arındırılması gerekir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp