Kas Hastalıkları

Kas Hastalıkları

Kas Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri

Kas Hastalıkları Hakkında Açıklamalar ve Bu Hastalıklarda Kullanılan Bitkisel Ürünlerle İlgili Tedavi Yöntemleri. Okumak İçin Aşağıdaki Linke Tıklayınız

Kas Erimesi ve Kas Hastalıkları

kas hastaligi tedavisi tedavisi mümkün olan bir hastalıktır.

KAS HASTALIĞI NEDİR?


Kas hastalıkları, vücudun hareket etmesini sağlayan kasların doğrudan tutan hastalıklardır. Yani kas hücrelerinin kendileri hastalanmışlardır ve ortaya çıkan belirtiler yalnızca bu duruma bağlıdır. Kasın kendi hastalığına miyopati denilmektedir.

KAS ERİMESİ BİR HASTALIK DEĞİLDİR


Kas erimesi, vücudumuzu hareket ettiren kasların hacminde küçülmedir. Bu durum yalnızca kasın kendi hastalıkları nedeni ile ortaya çakmaz. Kas ile ilişkisi olan sinirler, sinirlere emir veren omurilik ve beyin dokularının hastalıklarında da kaslar erir. Örneğin boyun fıtığında, fıtığın ilgilendirdiği kaslarda erime olabilir. Multiple skleroz adı ile bilinen beyin hastalığında da geç dönemde kaslar erir. Beyinde damar tıkanıklığı da sonuçta benzer bir görünüme neden olabilir. Eğer belli kaslar kullanılmazsa da kaslar eriyebilir. Veya polinöropati adı verilen sinir hastalıklarında el ve ayak kasları eriyebilir. Buna çok sayıda örnek eklemek mümkündür. Bu durumların hiçbiri kasların hasta olduğunu göstermez. Başka bir durum nedeni ile kasların etkilendiğini düşündürebilir.Aslında kas hastalıklarında kaslarda erime en önemli belirti değildir ve oldukça geç ortaya çıkar.

Dolayısı ile kas hastalıkları ile ilgili disiplinlerin ilgilendiği asıl konu kas erimesi değil, kasların kendilerine ait hastalıklar nedeni ile kaslarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Diğer hastalıklar kas hastalıklarının konusunun dışındadır.


KAS HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kaslarımız vücudumuzu hareket ettirmekle yükümlüdür. Bu nedenle kas hastalıklarında güçsüzlük olur ve başlıca hareketlerimiz etkilenir. Öncelikle gövdeye yakın kalça ve omuz çevresindekiler olmak üzere çok sayıda kas etkilenebilir. Örneğin merdiven/yokuş çıkma, kopma, yürüme, kolları kaldırma, başı yastıktan kaldırma, bazen gözkapaklarını açma, yutma, soluk alma etkilenebilir. Bazı kas hastalıklarında ise miyotoni adı verilen, kasın gevşeme güçlüğü söz konusudur. Bu durumda hasta ilk hareketlerde tutukluk yapar, harekete devam ettikçe rahatlar. Bazen de yürüme, koşma gibi eylemler sırasında normalden çok daha şiddetli bir yorulma ve aşrı, hatta bazen tükenme yaşayabilir. Sinirlerle kasların birleştiği bölgedeki hastalıklardan myasthenia gravis, daha hafif olarak ise kasılma sırasında enerji sağlayan sistemlerin (glikojen yıkılması, mitokondri) hastalıkları tipik örneklerdir. Kasılma sırasında hücredeki yağların yakılmasında sorun var ise açlık, belirtileri çok artırır. Bazı nedenler ise çok yaygın kas yıkımına neden olarak idrar renginin çok koyu olmasına neden olabilir (miyoglobinüri).

Kas erimesi hastalığı tedavisi mümkün olan bir hastalıktır.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.

Lütfen Okuyunuz..!

Şimdiye kadar çaresiz kaldığınız herhangi bir hastalığı şifalı bitkilerle yenebilirsiniz, Tabi ki şifalı bitkilerle alternatif çözüm ararken mutlaka tıp doktorlarının tavsiyesi ve gözetiminde olmalıdır. çünkü biz tıp doktoru değiliz. Şunu unutmayalım kanser olsun hepatit olsun çaresi olmayan bir hastalığınız olsun mutlaka alternatif olarak şifalı bitkilerden faydalanabilirsiniz ama doktor tavsiyesi ve gözetiminde olmalıdır.

Şimdiye kadar çaresiz kaldığınız hastalığınızı şifalı bitkilerle yenebilir bundan sonraki hayatınızı daha huzurlu ve sağlıklı geçirebilirsiniz. Önce doktorunuza gidiniz, doktorunuz tavsiye ederse bize geliniz. Bu alternatif tıp doktorlarının gözetiminde olmalıdır çünkü bizler doktor değiliz acizane hastalara hastalılarıyla ilgili yardımcı oluyoruz. Bizler tedavi etmiyor tedaviye yardımcı oluyoruz.

VAROLUŞTAN SONSUZLUĞA

ALTERNATİF OLARAK ŞİFALI BİTKİLERDEN NASIL YARARLANILABİLİR

VİTAMİNLER - MİNERALLER - ENZİMLER AMİNOASİTLER NEDİR?
FAYDALARI NELERDİR?

ALTARNATİF OLARAK ŞİFALI BİTKİLERLE VAROLUŞUNDAN-YAŞAMA


Bir besinin biyolojik değerinin yüksek olabilmesi için tüm esansiyel aminoasitleri içermesi gerekir. Herhangi bir aminoasit mevcut olmadığında protein biyosentezi sona erer oysa yeni proteinler homeostazı sürdürmek için sürekli sentezlenmektedir. Zorunlu olmayan (endojen) aminoasitler besinle yeterince sağlanamazsa, ancak karbon ve azotun yeterli olduğu durumlarda sentezlenebilirler. Eğer zorunlu aminoasitlerin (eksojen ) yokluğu söz konusu ise, vücudun onları elde edebileceği tek yol doku proteinlerini parçalamaktır. Örn;kas proteinlerini… bu durum bitki genetikçilerini proteinlerde temel aminoasitleri yüksek düzeyde bulundurun bitkileri geliştirmeye yönlendiren esas unsurdur.

Diğer aminoasitler eksojenlerden kolaylıkla yapılabilirler, endojen aminoasitlerdir.

Azot Dengesi:İdrar.ter ve gaitada atılan azot miktarı, tüketilen miktara eşit olduğunda erişkinlerde azot dengesi söz konusudur. Azot gitişi, atılan azotun üstündeyse “pozitif azot dengesi” vardır. Bu durum, büyüme,gebelik veya yaralı dokuların onarıldığı iyileşme dönemlerinde gözlenir. Azot girişi atılan azottan daha yoğunda ise “negatif azot dengesi” gerçekleşir. Bu ise kötü beslenme, açlık ve çeşitli hastalıklar arasında olur. Aynı zamanda yanıklar. Travma ve cerrahi işlemler de negatif azot dengesi periyodu oluştururular.

Düzenli bir azot bilançosuna ulaşabilmek için aminoasitlerin yeterli ölçüde alınması çok önemlidir.

Bitkilerde Aminoasitler

Bitkilerin bileşimi canlı organizmaların protein gereksinimlerine büyük oranda cevap verebilmektedir.burada organizmanın sağlıklı yaşaması için gereksinim duyulan esansiyel aminoasitlerin yeterli miktarlarda sentezlenemediğini (dallanmış yapılarından dolayı) hatırlamak gerekir. Esansiyel aminoasitlerin yeterli miktarda sentezlenebilmesi bitkilerde ve mikroorganizmalarda gerçekleşir.

Evet, çağımızın getirdiği hızlı ve düzensiz yaşam şartlarında artık sağlıklı beslenme standardını oluşturabilmek için aşırı çaba harcamak zorundayız ya da yaşam standardımız buna uygun değilse çaresiz durumda değiliz. Vücudumuzun sağlıklı bir yaşam için gereksinim duyduğu besin maddelerinin yeter miktarlarda ve dengede alabilmesine yardımcı olacak bir tamamlayıcı besin maddesi var artık modern çağın insanının yaşamında bitkisel mucizeler…

Vücudun besin maddelerindeki proteinlerden yararlanabilmesi için sindirim sonrası oluşan aminoasit karışımında aminoasitlerin birbirlerine göre belirli oranlarda bulunmaları gerekir. Besin maddelerin çoğunda bulunan proteinler bu gereksimi karşılayamadığından bu durum organizmada bir çok faktör tarafından düzenlenmektedir. Doku proteinlerinin yıkımı ve yapımı süreklilik gösteren bir olgudur ve aralarında sürekli bir dinamik eşitlik söz konusudur. (homeostaz)

Esansiyel (eksojen) aminoasitler

Valin

Beyinde triprofan düzeyini azaltan etki gösterir. İzolösin birlikte kullanılması önerilir. Diğer kaynakları jelatin, peynir, fıstık , balık ve ayçiçeği tohumudur.

Lösin

Beyinde triprofan düzeyini azaltıcı etki gösterir. İzolösinle aynı gıdalarda bulunur.

İzolösin

Beyinde triprofan düzeyini azaltıcı etki gösterir. Diğer kaynakları peynir, yulaf, jelatin ve ayçiçeğidir.

Lösin ve İzolösin birlikte kronik yorgunlukla mücadelede etkin rol oynarlar.ayrıca; metabolizmada gerçekleşen aksama “dallanmış zincir hastalığı” olarak tanımlanan hastalığa neden olur. Hastalık karakteristik bir kokusu olan idrarla kendini gösterir, ölümle sonuçlanır.

Fenilalanin

Genetik ve metabolizma için önemli aminoasittir.

Fenilalanin troid bezi hormonları ve adrenal üretiminde etkindir. Bu yüzden endorfin olarak bilinen doğal ağrı kesicilerinin üretiminde kullanılır. Sırt ve eklem ağrılarından kaynaklanan inatçı ağrılarda yardımcıdır.Doğal bir anti-depresif olarak da rol oynar. Peynir, fıstık, badem ve yulaf diğer kaynaklarındandır.

Fenilalanin organizmada esansiyel olmayan tirozine dönüşebilir, bu nedenle trözin besin maddelerinde yerini Fenilalanine bırakabilir ama tersi gerçekleşmez. Fenilalanin eksikliğinde genetik bir hastalık olan “fenilketonüri” oluşur; kişilik bozuklukları ve psikiyatrik hastalık tablolarında etkisi bulunmaktadır. Ortalama 104 doğumdan birinde bu hastalık açığa çıkar, bu da toplumların %2 sinin bu hatalı geni taşıdığını göstermektedir.

Metiyonin

Genetik ve metabolizma için önemli aminoasittir.

Metiyonin, organizmanın kükürt kaynağıdır. Protein sentezi genellikle Metiyonin ile başlar. Saman nezlesi gibi alerjik durumlarda savaşta, histamini azalttığı için etkilendiği bulunmuştur. B Vitaminleri ile birlikte alınması etkinliğini arttırır. Susam tohumu ve yulafta bulunmaktadır.

Tiriptofan

Hayvan organizmasında vitaminler,in sentezlenmesinde etkin rol oynamaktadır. İnsan organizmasında ise vitamin eksikliğini geniş ölçüde gidermektedir. Niasin vitamini bu aminoasitten sentezlendiğinden besin maddeleri ile alınması gereken niasin miktarını azaltır; bu gereksinim triptofanın niyasine dönüşme miktarı ile ilgilidir. Triptofan verilerek “Pellegra hastalığı” bulgularının başarı ile tedavi edilebildiği, 50 yıldan çok daha önce gözlenmiştir.

Treonin

Treonin esansiyel aminoasitlerden tanınan ilkidir. Düşük düzeyde Treonin depresyon kaynaklı bazı rahatsızlıklara neden olduğu gözlenmiştir. Fıstık,badem,peynir, jelatin ve balık diğer kaynaklarındandır.

Lizin

Herpes virüsünün semptomları ile mücadelede etkindir. Soğuk nedeniyle oluşan çatlamalar ve genital virüslerle oluşan etkileri yavaşlatır, onarıma yardım eder. Fasulye, mercimek brokoli ve patates diğer kaynaklarındandır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp