Kas Hastalığı Tedavisi

Kas Hastalığı Tedavisi : 80‘li yıllarda hastalıktan sorumlu gen bulunduğunda ve ertesi yıl genin ürettiği protein (distrofin) keşfedildiğinde tedavinin artık çok yakın olduğu umudu doğdu ama bu umut gerçekleşmedi.

Kusurlu.gen, distrofin isimli proteini üretemiyor ve bu eksiklik kasların zayıflamasına, erimesine yol açıyor. Kusurlu gen yerine sağlamını koymak en akla yakın tedavi metodu idi. Ancak 20 yıldır bu başarılamadı. Çeşitli engeller var. Burada yeni gelişmelerden söz edeceğim.

Eğer eksonlardan bir ya da birkaçı eksikse(delesyon) o zaman bu süreç işlemiyor ve distrofin üretilemiyor. Ve bunun doğal sonucu Duchenne müsküler distrofi hastalığı oluşuyor.

Şimdi araştırmacılar bir türlü başarılamayan sağlam gen koymak yerine, kusurlu geni onarma yolunuseçiyorlar. Distrofin üretimini engelleyen delesyonu (ekson kaybı) atlayarak “okumayı” ve böylece distrofin üretimini sağlayan bir metot geliştirildi. Bu denemeler birkaç yıldan beri çeşitli merkezlerde süregeliyor.

“Anti sense” tedavi adını alan ilk denemeler hayvan modellerinde yapıldı ve iyi sonuç verdi. Birkaç merkezde önce anti sense tedavi (drug) lokal olarak kaslara uygulandı ve iyi sonuç alındı, yani kaslarda distrofin üretildiği görüldü. Daha sonra tedavi maddesi sistemik olarak verilmeye başlandı ve bu da olumlu sonuç verdi. Denemeler canine (köpekler) üzerinde yapıldı.

Şunu eklemek yerinde olur ki, bu denemelerin yürütücüsü ünlü araştırmacı Dr. Hoffman her bir köpek için, 3 ay süren tedavide 20 bin dolar değerinde ilaç harcandığını bildiriyor. Ayrıca bu tedavinin ne sıklıkla yapılması gerektiği henüz bilinmiyor. Üretilen protein %100 normal değil, ancak araştırmacılar bunun hastalığı kısmen önleyerek daha hafif bir duruma getirmek için yeterli olduğuna inanıyor. Yazık ki distrofinin doğrudan kan dolaşımına verilerek vücut ve kaslar tarafından kullanılması sağlanamıyor.

İLK TEDAVİ DENEMELERİ

İlk hastalarla klinik tedavi çalışması 2006/ 07 yıllarında Leiden‘de (Hollanda) yapıldı. 10-13 yaşlarında 4 hasta çocuğa AON (anti sense ribonucleotides) verildi. Amaç 51 eksonun atlanması idi ve enjeksiyon bir bacak kasına yapıldı. 4 hafta sonra o kasta distrofin varlığı görüldü. Böylece bu tedavinin insanlarda da etkili olduğu saptanmış oldu. 2008‘de Leiden‘de 12 hasta çocukta bu defa lokal değil sistemik tedavi başlatıldı. Hedeflenen yine 51. ekson idi. Sonuçlar şu sıralarda alınacak (2009 yaz). Bu sonuçlar beklendiği gibi ise, 100 duchenneli çocuktan oluşan daha geniş bir grup üzerinde sistemik çalışma başlayacak ve 6 ay sürecek.

Prosensa firması şimdilik sadece 51. ve 44. ekson için AON ilaç hazırlayabiliyor. Böylece anti sense drogların ekson spesifik olduğunu öğreniyoruz. Duchenne geninde 79 veya 85 ekson var. Bu iki eksondaki delesyon hastaların % 19,2‘sini kapsıyor (ekson 51: %13, ekson 44: % 6,2). Hollanda‘da araştırmacılar finansman yeterli olursa 43, 45, 46, 50, 52 ve 53 için AON‘s ilacı geliştirmek istiyor. Bu gerçekleşirse tüm hastaların % 51,2‘sine uygulama yapılabilecek.

İleriki gelişmeler bu oranı arttırabilecek. Bu tedavi denemelerinin neye mal olacağı önemli bir konu elbette. Yukarıda 20 bin dolardan söz etmiştim. Başka bir merkez de her hasta çocuk için 20 000 Avro hesaplıyor. Pivotal faz 2b tedavisi 100 hasta üzerinde 3-4 yıl sürecek çalışma için her yıl 500-750 bin Avro harcama öngörülüyor. Hollanda‘dan başka İngiltere‘de de benzer çalışmalar sürdürülüyor. AVI Bio Pharma AVI4658 ile Duchenne hastalarında sistemik ilaç uygulaması gerçekleştiriliyor. 12 haftalık bir tedavi Londra‘da Francesco Muntoni yönetiminde yapılmakta. AVI4658 de bir anti sense madde ve exon atlamayı sağlıyor.

İlk sonuçlar (ekson 51 için) fonksiyonel formda distrofin üretildiğini ve hastalarda iyileşme sağladığını gösteriyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp