karaciğer tümörleri nasıldır

Karaciğer Tümör: Karaciğer kanseri yada Hepatosellüler karsinoma (HCC), Türkiye gibi Hepatit B enfeksiyonunun yüksek oranda görüldüğü ülkelerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Diğer siroz nedenlerinden Hepatit C ve alkol istismarı da bu yolla karaciğer kanserine neden olabilir.

Maselef, diğer birçok kanserler gibi karaciğer kanseri de geç safhalara ulaşıncaya kadar saptanamayabilir. Genellikle karın ağrısı veya başka bir sebeple çalışılan ultrason veya bilgisayarlı tomografi ile rastlantısal olarak saptanırlar yada önceden siroz olduğu bilinen hastaların takibi sırasında saptanabilirler. Böyle bir şüphe olduğunda Alfa Feto Protein (AFP) denilen basit bir kan tahlili ile varlığı teyit edilebilir. Bazen, karaciğerdeki habis bir tümör sıklıkla kalın barsaktan kaynaklanan başka bir habis tümörün yayılması sonucunda gelişmiş olabilir.

Bu Konuda Ne Yapılabilir ?

Karaciğer kanserinde en etkili tedavi, kanserden etkilenmiş olan karaciğer bölümünün çıkartılmasıdır (Hepatektomi). Kanser karaciğerin çıkartılabilen bir alanında olup başka bir vücut bölgesine yayılmamış haldeyken cerrahi yapılırsa tedavi şansı yüksektir. Geleneksel olarak, on yıl önce bu tip bir cerrahi yüksek riskli olarak düşünülürdü ancak günümüzde cerrahlar tarafından planlanan ve uygulanan kansız karaciğer bölünmesi teknikleriyle bu müdehaleler yüksek başarı oranlarıyla ve düşük riskle yapılabilmektedir.

Düşük ven basınçlı anestezi uygulaması ve deneyimli cerrahlar tarafından kullanılan CUSA adlı özel bir kesme aleti ile ameliyat sırasında kanama hemen hiç olmamaktadır. Karaciğere ait iki eşşiz özellik hastaların iyileşmelerinde çok önemlidir. Bunlardan ilki, karaciğer dokusunun %70‘ inin alınmasından sonra dahi geriye kalan sağlıklı dokunun normal fonksiyonlar için yeterli olması ve diğeri de karaciğerin birkaç hafta içinde alınan bu doku kitlesini yeniden yapacak oranda yenilenme kapasitesidir.

Uygun durumlu hastalarda, özellikle siroz zemininde gelişmiş kanser vakalarında, karaciğer nakli uygulanabilir ve bu sayede karaciğer kanseri ve sirozu aynı anda tedavi edilmiş olur.

Ameliyatsız Tedavi


Ameliyatın mümkün olmadığı yada güvenli olmadığı durumlarda, bazı tedavi seçenekleri de mevcuttur. Tümör içine alkol enjekte edilmesi yada tümörün özel bir iğne ile yakılması (RFA- RadioFrequency thermoAblation) bu tür iki tekniktir. Her iki teknik de amaç karaciğerin sağlıklı dokusuna veya diğer vücut bölümlerine zarar vermeden tümörlü alanın yok edilmesidir. Bununla birlikte bu tekniklerin en büyük sınırlayıcı kriteri tümör çapının 5 cm‘in altında olması ve sayıca 3‘ten az olması gerekliliğidir.

Eğer kanser, karaciğer içerisinde yayılmış ise kemoterapi ilaçları direk olarak karaciğer atardamarlarından verilmesi (TAC-transarterial chemotherapy) yöntemi uygulanabilir. Bu yolla uygulanan kemoterapotik ilaçlar direk olarak tümör hedefine ulaşmakta ve vücuda olan yan etkileri önemli derecede azaltılmaktadır. Büyük yada birden çok tümör varlığında uygulanabilecek bir diğer yöntem de o bölgeyi besleyen atardamarın tıkanması yoluyla tümör hücrelerinin öldürülmesidir (TACE- TransArterial Chemo-Embolization). Tüm bu tedavi uygulamaları sadece deneyimli karaciğer cerrahları ve diğer yardımcı birimlerin mevcut olduğu özelleşmiş karaciğer merkezlerinde yapılmalıdır.

Önleme

Karaciğer kanserini önleme iki seviyede mümkündür. İlk aşama, alkol istismarından kaçınma ve Hepatit B ve C enfeksiyonlarından korunmadır. İkinci aşama ise karaciğer sirozu mevcut olan hastaların, kanser gelişmeden önce karaciğer nakli yapılmasıdır. Bu amaçla tüm karaciğer sirozlu hastalar mutlaka bir karaciğer uzmanı tarafından nakil şansı açısından değerlendirilmelidirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp