Kalp Damar Genişlemesi Nedir

Kalp Damar Genişlemesi Nedir : Karabaş otu ezildiği zaman çok kuvvetli ancak hoş olmayan bir koku çıkaran bitkidir. Mavi veya menekşe renginde çiçekleri vardır. Karabaş otundan “karabaş yağı” denen bir esans da çıkarılır. Genellikle alçak makilik alanlarda yetişen karabaş otu oldukça faydalı bir bitki. İşte bunlardan bazıları: Kalbe kuvvet verir, ağrıları geçirir.

Damar Genişlemesinin Zararları

Deriden damar üretildi!

Amerikalı bilim adamları, iki hastanın deri hücrelerinden ürettikleri kan damarlarını, yine bu hastalara başarıyla nakletti. The Guardian‘ın haberine göre, California merkezli biyoteknoloji şirketi Cytograft Doku Mühendisliği‘nin araştırmacıları, bu damarları böbrek hastaları için ürettiler, ancak çok yakında by-pass ameliyatlarında da kullanacak. Üretiminin altı ay sürdüğü belirtilen kan damarlarının, gelecekte şeker hastalarının zamanla zayıflayan bacak damarlarını yenileyerek, onları parmak ve bacak kesilmesinden kurtarmak için de kullanılabileceği bildiriliyor.

“Benim testislerimden birisinin etrafındaki damarda genişleme oldu. Mor renk aldı ve şişti. Bunun için doktora gittim varikosel dedi. Ameliyat olmamı tavsiye etti, ameliyat olmaz isem kısırlık yapabilirmiş. Bu yüzden ameliyat oldum. Varikosel nedir, ne gibi zararları vardır? Beni aydınlatırsanız memnun olurum. Ayrıca bacak damarlarımda da genişleme var. Midemde yanma oluyor. Bunlar için bilgi verirseniz memnun olurum.”
Testisleri besleyen kanın geriye gidişini sağlayan toplardamarların genişlemesine varikosel denir. Damarların içinde kan göllenir ve şişkin vaziyette izlenir. Renk mavimtıraktır. Bazen gerilme ağrısı olabilir. Varikoselde lokal ısı artımı olur. Testislerde ısı artması sperm yapımını olumsuz yönde etkiler. Yani sperm sayısı azalır, kalitesi bozulur. Bu da çocuk sahibi olmayı güçleştirir. Sizin çocuğunuzun olmayışı buna bağlı olabilir. Ameliyattan bir süre sonra sperm sayısında artma olur. Sizin ameliyattan bir yıl sonra bile çocuk sahibi olamayışınızın altında başka sebepler aramak lazımdır. Bir üroloji uzmanının takibine girseniz iyi olur. Bacak damarlarınızdaki genişleme varisten ileri gelir. Varis de aynen varikosel gibi venlerin genişlemesi ile meydana gelir. Uzun süre ayakta kalanlarda sık rastlanır. Hafif vakalarda varis çorabı giyilir. İlerlemiş, ağrılı, ayakta yanma yapan varisleri ise ameliyat ile almalı. Damar cerrahı ile görüşmeniz iyi olur. Midedeki yanma gastrit veya ülserden ileri gelebilir. Stresli bir hayatınız var. Stres insanın en fazla midesini etkiler. Acılı baharatlı gıdalardan uzak durmalı, üşütmemeli, az ve sık yemeli. Şikayetlerinizde azalma olmaz ise bir gastroenteroloji uzmanına muayene olmanız, mide filmi çektirmeniz iyi olur. Ayrıca gastroskopi dediğimiz ışıklı bir alet ile midenize bakılarak teşhis konabilir.

Karabaş otu şurubu damarları açıyor

Karabaş otu ezildiği zaman çok kuvvetli ancak hoş olmayan bir koku çıkaran bitkidir. Mavi veya menekşe renginde çiçekleri vardır. Karabaş otundan “karabaş yağı” denen bir esans da çıkarılır. Genellikle alçak makilik alanlarda yetişen karabaş otu oldukça faydalı bir bitki. İşte bunlardan bazıları: Kalbe kuvvet verir, ağrıları geçirir. Damar sertliğinde faydalıdır, kalb ve beyin damarlarını açar. Balgam söktürür. Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Uyuşukluğu giderir, vücuda zindelik verir.
Karabaş otu ile yapılacak şurubun hazırlanışı oldukça kolay: Bir bardak suyu ateşte kaynatıp, içine üç-dört tane karabaşotu meyvesi atılır. 10-15 dakika kadar demlemeye bırakılır, daha sonra süzülerek soğutulur. Çok acı olduğu için karabaş otu şurubunu içmeden önce balla veya şekerle tatlandırmak gerekir. Bir bardak su ile hazırlanan şurup ikiye bölünerek sabah ve akşam tok karnına içilir.

Ameliyatsız by pass için büyük rekabet

ABD'li ve Alman bilimadamları arasında kalp ameliyatını gereksiz kılacak genetik by-pass metodunu geliştirmek üzere müthiş bir rekabet yaşanıyor.

Genetik by-pass metodu, ameliyata ihtiyaç duyulmadan kalpte damarlar oluşturarak tıkanık damarların bu yolla by-pass edilmesini öngörüyor. Genetik-by pass mucizesiyle ilgili ilk açıklama, Boston'daki Tufts Üniversitesi ile St.Elizabeth Tıp Merkezi ortaklaşa yürüttükleri projeye imza atan Dr Jeffrey Isner'dan geldi. Isner ve ekibi yeni metodu ilk önce bacaklarında ileri derecede damar tıkanıklığı bulunan 9 hastaya uyguladı.

Bacakta başarılı oldu

Bacak kaslarına büyüme faktörü içeren bir madde enjekte edilen 9 hastanın 8'inde yeni damarlar oluşarak, tıkanık damar by-pass edildi. Damar tıkanıklığı yüzünden hastalardan 5'inin bacağı kesilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Söz konusu hastalar da bu uygulama sonucu ayağa kalktı. Bacakta başarılı sonuç veren bu yöntemin kalpte de uygulanabileceğini belirten Dr Isner, gelecekte bu metodun anjiyo ve by-pass operasyonları kadar yaygınlaşacağını söylüyor.

Rekabete Almanlar da katıldı

Amerikalı bilimadamlarından sonra Almanlar da benzer bir teknik üzerinde çalıştıklarını açıkladılar. Fuldalı kalp cerrahı Thomas Joseph Stegmann, hastaların kalp duvarına genetik bir madde şırınga ederek kalbin kendi kendine yeni damarlar oluşturmasını sağladı. Büyüme faktörü enjekte edilen 19 hastada kalbe kan ve oksijen taşıyacak tali damarlar oluştu. Ancak tıkalı damarı rahatlatan bu kılcal damarların kapasitesinin şimdilik tıkanıklığı by-pass etmeye yetmediği belirtiliyor.

Ameliyata gerek kalmayacak

Almanya'nın genetik-by pass metodunu kalp üzerinde denediğini açıklamasının ardından Amerikalı doktorlardan oluşan bir başka grup daha benzer denemeler yaptıklarını ilan ederek yarışı hızlandırdılar. Minnesota Üniversitesi'nden Dr. Timothy Henry, 15 hastaya uyguladıkları bu yeni teknikten olumlu sonuçlar aldıklarını duyurdu. İleride bu ameliyatların açık kalp ameliyatlarını gereksiz kılması bekleniyor.

Diabet, damarları tıkayabilir

Diabet (Şeker hastalığı), yan etkilerini öncelikle damarlarda gösteren bir hastalıktır. Hastalığın komplikasyonu olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarının büyük bir kısmının temelinde yatan etken, damarlarda tıkanmaya gidiştir. Öncelikle kılcal damarlar etkilenir, giderek daha büyük damarlar da hasar görür. Sizin bacaklarınızda hissettiklerinizin de damarlardaki daralmalara bağlı olduğunu sanıyorum. Ağrı ve krampların bir süre yürüdükten sonra belirmesi, daralmış olan damarlardan gelen az miktardaki kanın, istirahat sırasında buradaki dokuları beslemeye yetmesi, ancak, kasların işinin ve buna bağlı olarak beslenme ihtiyacının arttığı efor hallerinde kan artışı sağlanamadığı için beslenme yetersizliği oluşmasına bağlıdır. Diabetinizi tedavi eden merkezin ya da hekimin zaman zaman bu açıdan kontroller yapması gerekirdi. Böylece daha şikayet vermeyecek boyutlardaki damar tıkanıklıklarının teşhisi mümkün olabilirdi.

Bu aşamada sizin yapmanız gereken şey, en kısa zamanda, kalp-damar hastalıkları konusunda uzman bir hekime başvurmak olmalıdır.

Kalp damarım tıkandı

Bir süre önce bir kalp krizi geçirdim. Bir damarım % 85 oranında tıkalı bulundu. Bir hafta sonra anjiyoplasti yapıldı, ama sonuç başarısız olmuş, çünkü damar tamamen tıkalıymış. Doktorlar diğer damarlarım tamamen açık olduğu için dikkat edersem ve ilaçları düzenli kullanırsam sorun olmayacağını söylediler. Oysa anjiplasti olmadan önce ağrım yokken, şimdilerde ağrı olmaya başladı. Bunun yapılan işlemle bir ilgisi var mı? Tek damar hastalığının bundan sonraki evreleri nelerdir?

Bir insanın elinde olmadan yaptığı hatasını kabul edebilmesi onun büyüklüğünü gösterir. Bu sözlerimin nedeni, sizin anjiyoplasti (balonla damar açma) işleminize karar alınması, yapılması ve sonrasında meslektaşlarımızın tutumu. Evet, gerçekten tek damar daralmaları önemli bir sorun yaratmayabilir, ama sizin tehlikeli bir kalp krizi geçirmenize neden olmuş. Tek damar hastalığı bazen müdahaleyi gerektirmez ama doktorlarınız anjiyoplasti yapmaya gerek duymuşlar. Anjiyoda damarın % 85 tıkalı olduğu görülmüş, ancak işlem sırasında % 100 kapalı olduğu için damarı genişletme işleminin başarısız olduğu söylenmiş.

Tek damarın % 85 oranında daralmış olması nedeniyle kalp krizi geçirmiş olmanız dikkate alınınca, bunun hangi damar olduğunu bilmememe rağmen, anjiyoplasti kararı alınması bence isabetli bir görüş. Sorun sanıyorum, anjiyoplastinin başarısız olması. Dünyanın en gelişmiş kalp merkezlerinde bile rastlanabilecek bir şekilde, girişim başarısızlıkla sonuçlanmış ve daha önce % 15 açıklığı olan damar tümden tıkanmış. Nitekim sizin, işlemden önce daha rahat durumdayken işlem sonrası şikayetlerinizin arttığını belirtmeniz de bunu düşündürüyor.

Bu aşamadan sonra benim görüşüm, kardiyoloji konusunda gelişmiş merkezlerden birine başvurarak, talyum stres test olarak adlandırılan testler gibi yöntemlerle, kalbinizin kan dolaşımı hakkında bilgi edinmenizin doğru olacağını sanıyorum. Eğer kalbinizde ciddi anlamda beslenme sorunu oluyor ve ilaç kullanımı ile kontrol altına alınamıyorsa, by-pass ameliyatı olmanız gerekebilir.

Bakteriler de damar tıkıyor

Almanya'nın en büyük gazetelerinden Bild, yapılan son araştırmalar sonucu bir bakterinin de kalp hastalığında etkili olduğunu duyurdu. Buna göre ‘‘Klamidya‘‘ adlı bazı bakteriler, kalp damarlarında kireçlenmeye ve dolayısıyla tıkanmaya neden oluyor. Böylece kalp krizirne davetiye çıkarılıyor. Bu bakteriye ölü kalp damarlarında rastladıklarını söyleyen bilim adamları, bakteri öldürücü antibiyotiklerin damarları koruyup koruyamayacağını henüz bilemediklerini söylüyorlar.

KALP ERKEKLERİ VURUYOR

Genellikle 40 ile 60'lı yaşlar arasında görülen kalp hastalıkları, en çok erkekleri seviyor. Kalp hastalıklarının erkeklerde, kadınlara oranla 4 misli daha fazla görüldüğünü söyleyen uzmanlar, kalbin yeni düşmanlarını da saptadılar. Bugüne kadar sadece sigara, aşırı stres ve kolesterolün kalbin düşmanı olarak bilindiğini söyleyen bilim adamları ‘‘En son bilimsel araştırmalara göre vitamin eksikliği ile bakteriler de kalbe zarar veriyor‘‘ dediler. İşte kalp hastalıklarıyla ilgili en son araştırma sonuçları:

Yağ kalp damarlarını tıkıyor

Kandaki yüksek orandaki yağ özellikle hassas olan kalp damarlarında birikiyor ve enfarktüs meydana geliyor. Enfarktüsten sonra kandaki yağ oranının rejim ya da ilaçlarla düşürülmesi, yeni bir enfarktüse karşı koruyor.

ÖNERİ: 40 yaşın üzerindeki erkekler, mutlaka kolesterollerini ölçtürmeli ve yüksekse kolesterol düşürücü ilaçlar kullanmalılar.

Vitamin enfarktüsten koruyor

ABD'li bilim adamlarının yaptığı en son araştırmalara göre bazı vitaminler, örneğin folik asit ile B6 vitamini, enfarktüse karşı koruyucu. Vitaminlerin, kanda bulunan ve kalp damarlarına zarar veren ‘‘Homocystein‘‘ adlı bir protein maddesini düşürdüğünü söyleyen bilim adamları, ‘‘Bu madde vitaminlerle azaltıldığı takdirde, damarlara zarar vermesi mümkün olmuyor‘‘ diyorlar.

ÖNERİ: Bol bol yeşil yapraklı sebzeler yiyin.

Yüksek tansiyon ve stres

130'a 90 gibi tansiyon değerleri, uzun vadede olursa, kalp damarlarına zarar veriyor. Sürekli streste ise vücut, stres hormonları salgılıyor. Bunlar da kalp damarlarına zarar veriyor.

ÖNERİ: Mutlaka tansiyonunuzu ölçtürün ve yüksek olması halinde düşürücü ilaçlar kullanın.

Sigara damarları tıkıyor

Sigara dumanında bulunan ve serbest radikaller denilen zararlı mini partiküller, kalp damarlarının incecik iç derisine zarar veriyor. Bunun neticesinde kan pıhtıları depolanıp damarı tıkayabiliyor.

ÖNERİ: Hemen sigarayı bırakmalısınız. Sigarayı bıraktıktan bir yıl sonra bile enfarktüs riski hayli düşüyor.

Sağlıklı damarı böyle tıkıyor

(1) ‘‘Klamidya‘‘ denilen bakteriler, sağlıklı damarın içinde yüzüyor. (2) Bakteriler, kancalarıyla damar duvarına yapışıyor ve (3) hücreleri tahrip ediyor. (4) Bir süre sonra beklenen facia meydana geliyor; tahrip edilen bölgeye yağ depolanıyor ve damar tıkanıyor.

Damar tıkanmasında 6-8 saat önemli
Bacak veya kola giden damarlarda, pıhtılaşmaya bağlı görülebilen ‘ani tıkanmalar‘da, ilk 6-8 saat uzmanlar tarafından ‘altın saat‘ olarak nitelendiriliyor. Altın saat içinde hastalara müdehale edilmesi halinde, kansız ve oksijensiz kalan uzuvlarda meydana gelen kalıcı hasar ve kangrenlerin önüne geçilebiliyor. Kalp ve Damar Cerrahı Dr. Emir Yusuf, ‘‘Kol, bacak gibi uzuvlarda altın saatlerde yapılan girişimlerde, yüzde 100'e varan oranlarda başarı sağlanıyor‘‘ dedi.

Ani damar tıkanıklıklarının kalp ritm bozukluğu olanlarda ve miyokard enfarktüsü geçirenlerde en sık ortaya çıktığını anlatan Dr. Yusuf, sorunun, kol veya bacaklarda çok şiddetli ve birden bire gelen ağrı, renk değişikliği (morarma), hareket ve nabız kaybı, soğuma gibi gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi.

Ani damar tıkanıklıklarına bağlı ani ve şiddetli ağrıların bazen ortopedik hastalıklar ve bel fıtığıyla da karıştırıldığını ve bunun zaman kaybına yol açtığını belirten Dr. Yusuf, ‘‘Ortopetik sorunlar veya bel fıtığında nabız kaybı ve soğuma olmaz. Ani damar tıkanmaları sıklıkla başka yerden kopup gelen pıhtılarla oluşuyor. Basit bir damar muayenesiyle de tanısı konulabiliyor‘

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp