Kalıcı Dişler

Kalıcı Dişler : Erişkin bir insanda üst ve alt çenelerde 16'şardan toplam 32 kalıcı diş bulunur. Her çenede 4 kesicidiş, 2 köpekdişi, 4 ön azıdişi (küçük azıdişi) ve 6 azıdişi (büyük azıdişi) yer alır.Her yan çenenin en son dişleri olan ve 20 yaş dişi ya da akıldişi olarak bilinen üçüncü azıdişleri daha geç, 17-30yaşlarında ortaya çıkar. Biçimi, büyüklüğü ve kök sayısı çok değişik olabilen bu dişler, beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklere bağlı olarak insanlık tarihi boyunca evrimleşerek değişikliğe uğramıştır.Dişlerin işlevi. İnsan her türlü besini yi- yebilen bir canlıdır. Dişleri de bu beslenme biçimine uygun olarak her türlü yiyeceği öğütebilecek yapıdadır. Kesici ve köpek dişler, büyük lokmalar halindeki besinlerin küçük parçalara ayrılmasını sağlar.

Küçük azılar, büyük azılann tamamlayacağı öğütme işlemine başlar ve çiğnemenin sonunda besinler iyice hamurlaşmış olur. Bu hamurun içeriğine katılan tükürük salgısında bulunan enzimler kimyasal sindirimi başlatır. Kimyasal sindirimi kolaylaştıran fiziksel ayrıştırma kesici kenarlan olan kesicidiş- ler, sivri uçlan olan köpekdişler, ikişer çıkıntısı olan küçük azılar ve birçok çıkıntısı olan büyük azılann kesmeye, parçalamaya ve öğütmeye yarayan özellikleri sayesinde gerçekleşir. Azıdişleri- nin üzerindeki girinti ve çıkıntılar üst üste geldiğinde bir birine kenetlenecek biçimde gelişmiştir. Bu sayede besinlerin etkili biçimde öğütülmesi sağlanmış olur.Dişlerin erken çıkması. Dişler 6. aydan önce de çıkabilir. Bazen bebek ke- sicidişleri ya da tek bir kesicidişi çıkmış olarak doğabilir. Dişlerin zamanından önce çıkması çok önemli değildir. Ama doğum sırasında bulunan dişler bazı sorunlara, örneğin meme başında ısırmaya bağlı yaralanmalara neden olabilir. Bu durum dişin çekilmesini gerektirebilir. Özellikle bebeğin diline zarar veren, kötü gelişme gösteren, yutulma ya da daha kötüsü solunum yollarına kaçma tehlikesi olan diş mutlaka çekilmelidir.Dişlerin geç çıkması. Dişler beklenen zaman içinde çıkmayabilir.

Birçok ana baba, diş çıkarmanın gecikmesini çocuğun yavaş gelişmesine yorarak telaşlanır. Gerçekten de diş gelişiminin gecikmesi tek başma olmamakla birlikte tiroit bezi yetmezliği ve raşitizm gibi bir hastalığın belirtisi olabilir. Ama çoğunlukla kalıtsal etkenlere bağlı bir gecikme söz konusudur. Bebekliğinde geç diş çıkaran annelerin çocuklarında da yaklaşık aynı uzunlukta bir gecikmeye oldukça sık rastlanır. Dişlerin gecikmesi D vitamini ya da kalsiyum eksikliğinin belirtisi de değildir ve diş çıkmasını sağlamak için bunların verilmesi gerekmez.bilen önemsiz rahatsızlıkların nedeni henüz aydınlatılamamıştır. Hangi nedene bağlı olursa olsun ateş yükselmesi ya da karınla ilgili rahatsızlıklar diş çıkarmadan bağımsız biçimde ele alınarak dikkatle izlenmelidir. Bazı önemli bozuklukların tek başma diş çıkarmaya bağlanması doğru değildir. Böyle bir tutum tedavide gecikmeye yol açarak ağır bozukluklara neden olabilir.

Dişler çıkarken genellikle önemsiz bazı rahatsızlıklar görülür. Ama doğrudan diş minesinin biçim ya da renginde ve dişlerin yapısında gelişecek bozukluklar çok daha önemlidir. Diş minesinin oluşum evresinde, dölütün karşılaştığı bazı zararlı etkiler, örneğin oksijen yetmezliği, diş oluşumunu da olumsuz yönde etkileyebilir. Dişlerde biçim bozuklukları dölyata- ğında geçirilen bir enfeksiyona ya da gelişim bozukluğuna bağlı olabilir.Renk değişiklikleri yüzeysel ya da derindir. Yüzeysel renk değişikliği ağız sağlığının bozuk olduğunu gösterir. Alınan maddelerin dişlerde birikmesiyle, örneğin demir içeren ilaçların etkisiyle dişlerde renk değişikliği ortaya çıkabilir. Derin renk değişiklikleri dişte birtakım boyarmaddelerin, örneğin biliDişleri ya da dişetlerini etkileyen hastalıklar ile dişlerin oluşum bozuklukları çiğneme yüzeyleri arasındaki uyumu bozabilir. Dişlerin eksilmesi de bu uyumu olumsuz etkiler.

Ağıziçi araçların kullanılması, ortaya çıkabilecek düzensizlikleri önlemekle birlikte, gerekli özenin gösterilmediği durumlarda dişlerde geri dönüşü olmayacak ölçüde ağır işlevsel bozukluklar ortaya çıkabilir.iş çıkarma ile hastalıklar arasında dikkat çeken ilişkiler. Dişlerin çıkmasına genellikle ishal ve karınla ilgili yakınmaların ya da ateşin eşlik ettiği düşünülür. Ama uzmanlar bu bozukluklar ile diş çıkarma arasında tutarlı bir neden-sonuç ilişkisi bulamamışlardır. Bazı özel durumlarda, ishal ve ateşin dişlerin çıkmasını kolaylaştırdığı, yaygın inanışın tersine doğrudur. Ama dişlerin gelişimi sırasında ortaya çıkanıbin ya da tetrasiklinin birikmesine bağlıdır.Yaşamın ilk yılında diş çürükleri ender görülür. Özellikle aşın miktarda şeker ya da balla tatlandınlmış meyve suyu tüketen bebeklerde diş çürükleri ortaya çıkabilmektedir. İlk yıldan sonra görülen diş çürüklerini önlemek için gereken durumlarda bebeğe flüor bileşikleri verilmelidir. Böylece dişlerin çürüklere karşı direnci artar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp