Hepatit B Ölümcülmüdür

Hepatit B Ölümcülmüdür : Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ali Kutta Çelik, Hepatit B ve C'nin dünyada en fazla ölüme neden olan 10 enfeksiyon hastalığından biri olduğunu belirtti.

Bu önemli hastalığa bağlı komplikasyonlardan dünyada her yıl 1 milyonun üzerinde insan ölmektedir dedi.

Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ali Kutta Çelik, Hepatit B ve C hastalığının çok ciddiye alınmadığını ancak ölümlere neden olan ilk 10 hastalıkların başında geldiğini söyledi. Hastalığın dünyada her yıl 1 milyon kişinin ölümüne neden oluğunu vurgulayan Çelik, "Ülkemizde Hepatit B sıklığı yüzde 6, Hepatit C sıklığı ise yüzde 3-4 civarındadır.

Yani kabaca ifade etmek gerekirse ülkemizde her 10 kişiden 1'i Hepatit B veya C taşıyıcısı konumundadır. HIV hastalığı çok daha gündemde olmasına karşın, bulaşma riski HIV'den daha fazla olan Hepatit B halen çok önemsenmemekte, halk bu konuda maalesef yeterli düzeyde bilgiye sahip bulunmamaktadır. Halk halen Hepatit B ve C'yi 'tedavisi mümkün olmayan hastalık' zannetmektedir" diye konuştu.

Hepatitlerin kişide halsizlik, yorgunluk, uyuma hissi, kırgınlık, çabuk yorulma, eklem ağrısı, sarılık, idrar renginde koyulaşma, kaşıntı, ciltte döküntü gibi şikayetlere neden olabildiğine dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:

"Halk arasında sarılık olarak bilinen Hepatit'lerin A-B-C-D-E-F-G olmak üzere 7 farklı tipi vardır. Bunlardan A ve E tipi sarılıklar esas olarak gıda ve su yoluyla bulaşan hastalıklar olmasına rağmen parenteral yol dediğimiz kan yoluyla da bulaşabilirler. Her iki sarılık tipi de kronikleşmez, kısa süre içinde kendiliğinden düzelirler. Halk arasında 'kulaktan kan akıtma veya ayak altından kan akıtma ile sarılıktan kurtuldum' şeklinde olan yanlış inanışın sebebi aslında esas olarak bu iki sarılık tipidir.

Yani siz bir şey yapsanız da yapmasanız da zaten hastalık kendiliğinden düzelecektir. Ama 'kan akıtma' denilen olaydan sonra bu düzelme olmuşsa keramet yanlış bir şekilde buna bağlanmaktadır. Bu iki sarılık tipi de kronikleşmediği halde hızlı karaciğer yetmezliğine neden olabilmeleri nedeniyle önemlidirler. Hepatit A özellikle yaş ilerledikçe riskli olan bir hastalık iken, Hepatit E gebelerde tehlikeli olan bir hastalıktır."

EN RİSKLİ HEPATİT B VE C

Dr. Ali Kutta Çelik, Hepatit B-C için riskli grup olarak, aile içinde bu hastadan olması birden fazla cinsel partner, sık sık kan almak zorunda olan hastalar, diyaliz hastaları, eşcinseller, Hepatitli hasta ile aynı evde yaşayanlar, dövme piercing yaptırma, hijyenik olmayan kulak deldirme gibi geniş popülasyonların sayılabileceğini ifade etti.

Hepatit B ve C'nin A ve E'den farklı olarak su ve besinler yoluyla değil esas olarak kan ve cinsel yol ile bulaştığını anlatan Çelik, "Hepatit B virüsüne maruz kalma yaşı ne kadar düşükse alınan virüs yükü ne kadar fazla ise hastalığın kronikleşme riski bir o kadar yüksektir.

Eğer bebek gebelik sırasında veya doğumdan hemen sonra bu virüsü kapmışsa kronikleşme riski maalesef yüzde 90'lara ulaşabilmekte ve ne yazık ki bu hastaların klinik gidişleri kötü olmaktadır. Kronik Hepatit B hastalarının yüzde 15-40'ında uzun vadede karaciğerde ciddi problemler meydana gelmektedir. Hepatit C'de ise virüs vücuda girerse hastalığın kronikleşme oranı yüzde 70-85 olmakta, tedavi verilmezse bu grubun yüzde 20'sinde karaciğerde siroz veya karaciğer kanseri gelişmektedir" dedi.

Hepatit A ve E'de korkulan nokta hızlı karaciğer yetmezliği iken, Hepatit B-C ve D'de bu riske ilave olarak siroz, karaciğer kanseri riskleri de ortaya çıktığının altını çeken Çelik, şöyle devam etti:

"Ancak bu kadar kötümser tabloya rağmen bu hastalığın tedavisi mümkün. Hem Hepatit B ve C'de hem de Hepatit D'de tıbbi tedavi mümkün. Ancak tabii ki çok ilerlememiş yani siroz veya karaciğer kanseri safhasına gelmemiş hasta grubunda tedavi mümkündür. A ve E hepatitte hastaya herhangi bir özgün tedavi verilmez, akut enfeksiyon tablosunda sadece destekleyici tedavi uygulanır. B ve C hepatitte ise hastalığın tedavisi için belirlenmiş bazı kriterler mevcuttur.

Hastalık stabil durumda iken herhangi bir tedavi uygulanmaz ve hastalığın gidişatı takip edilir. Eğer hastalık tehlike arz etmeye başlamışsa bu durumda tedaviye başlanır. Unutulmamalıdır ki, kronik hepatit hastalarının herhangi bir şikayetlerinin olmaması hastalığın iyi seyirde olduğunun bir kanıtı değildir, kişinin hiçbir şikayeti olmasa da hastalık sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Bu nedene bu hastaların düzeni aralıklarla tetkik yaptırmaları gerekir."

Dr. Çelik, hastalıktan korunabilmek için toplumun Hepatit B ve C yönünden tetkik yaptırması, hem hastalığından haberi olmayan kişilerin tespiti hem de hasta olmayan hastaların aşı programına alınması yönünden önemli olduğunu bu tetkiklerin bütün hastanelerde yapıldığını sözlerine ekledi.

Yorumlar

  • Gul*** Ask*****
    7 yıl önce
    Ayni evde qayin pederim hepatit b. Ayni yeyib ayni iciyuz. Ne yapmaliyim. Cocuklara gecme riski varmi
    • Şifalı Bitkilerim
      7 yıl önce
      E. ticaret sitesi olduğundan sadece sitemizde bulunan bitkisel ürünlerle ilgili bilgi verilmektedir. evde yapılan veya başka yerden temin edilen ürünlerle ilgili malesef bilgi veremiyoruz. geçmiş olsun. Bilgi Hattı : 0224 2-3-4-5-6-7-8

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp