Hamilelikte Faranjit Tedavisi

Hamilelikte Faranjit Tedavisi için başvurulması gereken yöntemleri seçerken dikkatli olunmalı.Detaylar için aşağıdaki makaleyi okuyunuz.

Gelişmiş Ülkelerde boğaz yangısı ve ateşle giden hastalığı olan çocukların genellikle %10'u streptokok nedenlidir. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran daha yüksektir. Streptokoksik enfeksiyonlara bağlı olarak meydana gelen boğaz enfeksiyonları akut romatizmal ateş, glomerulonefiit ve servikal adenit, peritonsiller apse, septisemi, selülite yol açabilirler.

Boyun lenf düğümlerinin büyümesi yüksek ateş, ağız içi döküntüler, streptokoksik anjini düşündürmelidir, özellikle bademciklerin Üzerinde akıntıların olması streptokok olasılığını artırır. Tanının konulabilmesi İçin boğaz kültürünün alınması gerekir. Tedavi penisilinle yapılır. Peritonsiller apseler

Bazen bademcikteki enfeksiyon çevre kapsüle de yayılarak dokuda apse oluşumuna neden olabilir. Bademcikler adeta içi dolu bir torba gibi sarkar. İltihaba küçük dil ve yumuşak damakta katılır. Bu durum ileri derecede ağrılı, yüksek ateşle belirgin oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Hastanın ağzını açmasını engelleyecek kadar şiddetli ağrı olabilir. Hastanın bir şey yutabilmesi mümkün olmaz. Tedavi antibiyotiklerin verilmesi gerekirse cerrahidir.

Şifalı bitkiler uzmanı İbrahim Saraçoğlu, faranjit hastalığı için bazı bitkisel kür tavsiyelerini bizlerle paylaştı.Sizlerde faranjit rahatsızlığını yaşıyorsanız bu kürü düzenli olarak uygulayarak faranjiti gidermeniz mümkün olabilir Sevgili Hanımlar.Özellikle okul çağındaki çocuklar bademcik iltihaplanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalmaktadırlar.Bu durumda Adaçayı ile yapılan gargaralar gerçek bir yardımcıdır.

Adaçayı kürü Bademcik veya boğaz iltihabının (faranjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir.Gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası ilk günlerde sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi yapacaktır. İlerleyen günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.Hazırlanışı:Yaklaşık bir Su bardağı Suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı on Dakika demlenir.Günde 2-3 defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir Ay boyunca hergün bir çay bardağı adaçayı içilir.Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla Suyunun içinde bekletmeyiniz, mutlaka süzüp ayırınız.

Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok daha ucuz hem de amacınıza daha uygundur.

UYARI: Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak, hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran Madde içermektedir.

Uzmanlar, hamilelikte bilinçsizce kullanılan ilaçların bebeğin işitmesine zarar verebileceği uyarısında bulundu. Özellikle bebeklerin işitme yollarında problemlere neden olan hatalar:Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Gürkan Ünal, Gebelerin yüzde 90′ının hamilelik süresince reçeteli veya reçetesiz ilaç kullandığını, bunun da özellikle işitme yollarında problemlere neden olduğunu söyledi. Özel bir sağlık merkezinde çalışan Dr. Ünal, hamilenin bu ilaçların bir kısmını hekim takibinde, bir kısmını ise gebe olduğunu bilmediği bir zaman süresince kullandığı ağrı kesici, ateş düşürücü ve benzeri ilaçlar olduğunu kaydetti.

Gebelikte ilaç alımı sorgulanırken ilaç kavramına da açıklık getirilmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Gürkan Ünal, ilacın dozu, alınış yolu, metabolizması ve ilaçların annenin gebeliğinin hangi döneminde kullanıldığı, yapacağı zararlar açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ünal, hangi ilaçların hamilelikte sakıncalı olduğunu ise şöyle anlattı: “Gebelik sırasında kullanılan ilaçlar, taşıdıkları risklere göre kategorilere ayrılıyor. C kategorisinde biraz daha risk taşımaya başlayan, hayvan deneylerinde risk gözlenen ilaçlar yer alıyor. Bu ilaçların yaşamsal kâr-zarar hesabı yapılarak kullanılması gerek. Bilim adamlarına göre annenin hayatı ciddi tehlike arz ediyorsa, o anki hastalığı tedavi edilmediği taktirde zarar görecekse kullanılabilir. D grubunda yine risk yapacağı kanıtlanan bazı ilaçlar var. Bir de X grubu var. Yani gebelikte asla kullanılmaması gereken ilaçlar. Veya kullanıldığı dönemde asla gebe kalınmaması gereken ilaçlar.”

Dr. Ünal, X grubunda yer alan ilaçların neden olduğu yan etkilerle ilgili olarak şunları dile getirdi: “Genellikle immün spesif denen bazı romatizmal hastalıklarda, kanser hastalıklarında veya immün sistemi baskılayan, kronik hastalıklara maruz kalan hastaların bu ilaçları kullanırken farkında olmadan gebe kalması durumunda, özellikle gebeliğin ilk 70 gününde (organların gelişme dönemi) kullandıysa mutlaka gebeliğin sona erdirilmesi gerekiyor. Alkol kullanımı (Fetal alkol sendromu), Talidomid, Radyoaktif iyot (Tiroit fonksiyon testlerinde), CT (Bilgisayarlı tomografi) çekilmesi, Radyasyon (Yüksek doz), Diazepam (Anksiyete ilacı) gebeliğin geç döneminde kullanılırsa, bebekte yorgunluk, aşırı tepki, titreme ve artan yeni doğan refleksleri görülür. Kanamisin, streptomisin / Sağırlığa yol açabilecek kulak anomalileri hamilelik döneminde sıkıntıya yol açacak ilaçlardır.”

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp