Damar Tıkanıklığında Tek Çare By-pass Mı?

Damar Tıkanıklığında Tek Çare By-pass Mı? :

Kalbi bir tulumba gibi düşünün. Damarları da bütün vücuda bu tulumbadan giden kanı taşıyan borular. Bu borular bütün vücudu, böbrekleri, beyni, akciğerleri besliyor. Aynı zamanda kalbin kendisini de besleyen "koroner" damarlar var. İşte eğer bu damarlardan biri tıkanmışsa durum kötü... O zaman kalp kasları yeterince beslenemiyor ve ölmeye başlıyor. Kalp krizi bu kalp kaslarının kangren olup ölmesi...

Kangren başlangıcı kalp krizi demek. Kalp kası ölümünü engellemek için en fazla 6 saatlik bir zaman var. Altı saat içinde gerekli müdahele yapılmazsa kalbin önemli bir bölümü tamemen ölüyor. Maalesef sizin de ölme riskiniz artıyor!

Anjiyo nedir?
Peki damarların tıkalı olduğu nasıl anlaşılacak? Damar tıkanmaya başladığında vücut bir uyarı veriyor mu? Hayır, daraldığını fark edemiyorsunuz. Tıkandığında ise kalp krizi başlıyor. Tek çözüm, her yıl periyodik olarak muayeneden geçmek, testler yaptırıp, damarlarda daralma olup olmadığım saptamak. Bu testler öyle karmaşık, uzun süren testler değil. Bir efor testi, talyum testi ya da elektrokardiyogram damarların ne alemde olduğunu gösteriyor.

Diyelim damarlar alarm veriyor. İşte erken tanı bu. Çözümü var, hem de bir değil birkaç çözüm. Hangi çözümün tercih edileceği hastanın durumuna bağlı. En kolay çözüm ilaç tedavisi, ancak bu daralmanın sınırlı olduğu vakalar için geçerli... Yani erken tanı şart.

Peki damar "ha tıkandım, ha tıkanacağım" sinyali veriyorsa... Dr. Genco Yücel, "Böyle durumlarda kalp krizinden korunmak için ilaç tedavisinin yanında anjiyo ile tetkik gerekebiliyor" diyor... Anjiyo denen şey, kalp damarlarının içine boya maddesi vererek dışardan görüntülenmesi... Nasıl yapılıyor peki? İçi boş katater denilen borular var. Damara kasıktan girip kateteri kalbe doğru ilerletiyorlar. Böylece bir yol açılmış oluyor. Nerede tıkanıklık varsa tespit ediliyor. Tıkanıklığın olduğu bölgeye balonlar yollanıyor. Dışarıdan basınçla bu balonlar şişirilip tıkalı damarda genişleme sağlanıyor.

By-pass masada bırakır mı?
İşlem bitmedi! O genişleyen bölgenin sürekli geniş kalabilmesi için, çoğunlukla küçük metal bir kafesin oraya yerleştirilmesi gerekiyor. Bunun adı da stent. Bu küçücük cihaz, boyundan çok büyük işler başarıyor. Bu yüzden biraz pahalı. En kalitelileri Amerikan malı. "İlaçlı stent" diyorlar. Fiyatı 3-4 bin dolar. Ama bu stentlerin ömrü fiyatı kadar yüksek değil. Altı ay içinde yüzde 5'lik bir daralma ihtimali var. Bu durumda anjiyonun yeniden tekrarlanması ve yeni bir stent takılması gerekiyor. Ancak SSK'nın kullandığı ucuz stentleri seçerseniz ki bunların fiyatı dolar civarında, yeniden daralma riski yüzde 20-30'a kadar çıkıyor.

Bazı durumlarda ise anjiyo ve balon tedavisi tıkanıklığı açmakta yetersiz kalıyor. Dr. Yücel, bu tıkanıklıkları şöyle tarif ediyor. "Damar öylesine yoğun bir kitleyle tıkanmıştır ki, ne kadar uğraşırsınız uğraşın öte tarafa geçemezsiniz. Ancak doğrudan cerrahi müdahaleyle bu tıkanıklığı açabilirsiniz. İşte biz bu cerrahi müdahaleye by-pass diyoruz."

By-pass sanıldığı gibi hastanın masada kalma riski olan bir operasyon değil. Risk oranı normalde yüzde 1. Eğer hasta çok yaşlı, kilolu, kalp kasları zayıf ise, bir de şekeri varsa, bu oran maksimum yüzde 10'a çıkıyor. Ama zaten bu durumdaki bir hastanın apandisit ameliyatında bile masada kalma riski var.

Anjiyo ve balon tedavisinin riski binde 1
* Hangi durumlarda anjiyoya gerek görüyorsunuz?
Anjiyo kalp damarlarının en direkt görüntülenmesinde senelerdir kullanılan en güvenilir teşhis metodudur. Kalp krizinde önemli olan mümkün olan en kısa zaman da tedavi uygulanmasıdır. Bu ya trombosit dediğimiz pıhtı çözücü ilaç tedavisidir ya da anjiyo ve balon tedavisidir. Ama doğru ellerle yapıldığı zaman anjiyo ilaç tedavisine göre çok daha iyi sonuç verir.

* Hasta tam da kalp krizi geçiriyor. Kararı nasıl veriyorsunuz?
Acilde her şey çok hızlı yürüyor. Dakikalar önemli. Dakikalar içinde bu işi hallettiğiniz zaman insanın hayatı ve uzun vadedeki yaşam kalitesi kurtuluyor. Orada önemli olan anjiyo ve balon. Ama hasta "Ben ameliyat istemiyorum" derse, ki bazen oluyor. O zaman ilaçla müdahale ediyoruz.

* Anjiyo istemeyen oluyor mu?
Tabii. Hasta "Ben korkuyorum. 5 yıl önce komşum Fatma Hanım anjiyo yapılırken öldü" diyor...

* Anjiyonun riski var mı?
İstatistiksel olarak binde birden küçük bir risk. Ama var. Tabii ki trombolitik dediğimiz ilaç tedavisinin kalp krizini tedavi etmedeki başarısı balon kadar iyi değil. Eğer karşılaştırırsak anjiyo daha iyi..

Hasta "Ben ölüyorum" diye acile gelmişse tedavisi anjiyo ve balondur. Reddederse eğer ilaçtır. Çünkü hastadan ya da yakınlarından mutlaka izin almamız gerekir. Bana 90 yaşında da hasta geliyor. Kalp krizi geçirerek. Yakınları "Yaşlı dokunmayalım. Ölüm riski var" diyorlar. Tabii yaş arttıkça riski de artıyor.

* Kalp krizinde kaç tür tedavi yöntemi var?
Kalp krizinin günümüzdeki tedavisi tanımı gereği tıkalı olan damarı açmaktan geçiyor. Burada da iki yöntem var. Birinci yöntem damarın direkt olarak balonla açılması. İkincisi ilaçla açılmasıdır. Trombolitik dediğimiz pıhtı açıcı ilaçlar var. Bu ilaçlar kalp damarını tıkayan pıhtıyı çözüyor ve kalp kası beslenmeye başlıyor. Bu şekilde ölmemiş kalp kası kurtarılıyor.

Kalp krizine yakalanan kişiye eğer ilk 6 saat içinde tedaviye başlanmışsa kurtulma şansı çok yüksek. Biz anjiyo ve balonu tercih ediyoruz. Bu tedaviyi uyguladığımız hastalar aynı günün akşamı evlerine gidiyorlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp