Damar Gerilmesi

Damar Gerilmesi Tedavisi için şifalı bitkiler olarak hazırlanan bu terkipler sayesinde damar rahatszılılarından kurtulacaksınız. Damar sertliği için şifalı bitkiler ve tedavisine yardımcı olacak biligiler için aşağıdaki makalemize göz atmanızı tavsiye ederiz.

Damar Gerilmesi


Sağlıklı arterler(atar damarlar) sağlıklı kaslar gibi esnek ve elastiktir.İçinden kanın rahat bir şekilde akacağı kadar pürüzsüz, düz yol gibidir.Hatta Allah öyle bir sistem yaratmışki; durup,şöyle bir bakıp Şehadet getirmek geliyor içinizden…Aslında damardan geçen kan,normalde tam olarak damar duvarına çarparak ya da sürtünerek ilerlemiyor.Oradaki türbülan akım sayesinde ve elektriksel kuvvetlerin neticesinde,kan hücreleri ve diğer kandaki maddeler damar duvarına değmiyor.Ateroskleroz, en basit manada yağ moleküllerinin arter(atar damar) duvarına yapışarak orada birikmesi durumudur.

Burada tabakalaşan kan hücreleri,çoğunlukla atardamarın iç duvarındaki hasar görmüş bölgede birikir.Bu hasarlı bölgeye kandaki çeşitli yağ molekülleri de toplanır.Bu oluşan birikim gittikçe büyümeye başlar.En sonunda bu yapıya kalsiyum(ca) birikmeye başlar ve damarda sertleşme görülür.Bu durumda tehlike iyice ilerlemiş demektir…

Nasıl ki bir boru içindeki su ilerlerken önüne bir tıkaç,herhangi bir pislik takıldığında su akımı bozulur ve suyun yapacağı iş yarım kalır.Aynen öyle de,tıkanan damarın içindeki kan, gittiği organı tam olarak besleyemez.Organ beslenemediğinde,organın önemine göre hastalık tehlike oluşturur. Hele de bu organ Kalp gibi en hayati organımız ise…

Yukarıda bahsettiğimiz bu tıkaç,hayatı tehdit edecek kadar büyük olmayabilir ya da çok fazla hayati bir organımızda da olmayabilir.Ama yine kurtulamıyoruz bu tehlikeden,çünkü tıkaçtan kopan parçalar belki de kalp,böbrek,beyin gibi organlara gidip ciddi sorunlar çıkaracak.Bu olaya tıp dilinde trombüs denir.Vücut her durumda kendini korumaya planlandığı için damardaki kalınlaşmadan dolayı besleyemediği organı beslemek için,damar genişlemeye başlar.

Bunun sonucunda ise zayıflayan damar duvarının aşırı gerilmesi,damarın anormal şekilde bombe yapmasına,baloncuk gibi şişmesine neden olur.Bu duruma tıpta anevrizma denir.İşte bu olayların hepsinin sonunda çok çeşitli hastalıklar oluşur.Ama bence bundan daha önemlisi,bu damar sertliği denen olayı vücudumuzun damarlarına yaşatmamaktır.Onun için biz burada bundan korunma yollarına değinelim…

NASIL KORUNURUM?

Bir kere ateroskleroza sebep olan bir çok faktör vardır.Ama bu risk faktörleri kendilerini yıllar sonra gösterir.Bunların en başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) gelir.Yıllarca aşırı gerilen damarların elastik yapısı bozulur ve sertleşmeye başlar.Ayrıca damar hasarına bağlı olarak böbrek,kalp ve beyin gibi organlara kan akımında azalma olur.Vücut bu üç organa kan gönderebilmek için kan basıncını artırır.Böylece kısır bir döngü oluşur.

Bir diğer risk faktörü sigaradır.Sigara böbreküstü bezinden hormon salgılanmasını ve geçici olarak kan basıncını artırır.Bu şekilde kalp daha fazla çalışır.Ayrıca sigara kalpteki mevcut oksijeni de azaltır.Sonuç olarak her sigara kalbe ve damarlara küçük fakat içilmeye devam edildiğinde sonucu ağır olan yük yükler.Sigara içenlerde içmeyenlere oranla daha fazla ateroskleroz görülüyor.Bunun tam olarak sebebi bilinmiyor ama büyük bir ihtimalle sigara, damarda kolesterol kümelenmesini sağlayan itici güç oluşturuyor…

Diğer bir risk faktörü olan kolesterol ve yağlar vardır.Eğer kanınızda yüksek düzeyde kolesterol varsa erken yaşta kalp krizi ve felç geçirme riskiniz vardır.

Erkeklerdeki risk kadınlara oranla daha fazladır.Ama burada yine kalıtımsal yani aileden gelen bir yatkınlık da vardır.Siz bu kalıtımsal yatkınlığı ortadan kaldıramazsınız ancak hiperlipidemiyi(yüksek kan yağı) azaltıcı faaliyetler yaparak korunabilirsiniz.Mesela bol bol egzersiz yapabilirsiniz.Kandaki iyi kolesterol olarak bilinen HDL yi artırmanın en iyi yolu egzersizdir.HDL denen iyi kolesterol LDL dediğimiz ve asıl ateroskleoz oluşumundan sorumlu kolesterolü ve birikintilerini temizler.

Değişen yaşam tarzımız,Avrupa‘nın bize sunduğu fast-food alışkanlığına bağlı olarak şişmanlık (obesite) gün geçtikçe artan bir sorun.Tek başına bir risk faktörü değildir.Ancak yüksek kolesterolle birlikte olursa o zaman sorun oluşturuyor.Ayrıca şişmanlık(obesite) ile genelde diğer risk faktörler de bulunuyor. Bunlardan şeker hastalığı (tip2) ve yüksek kan basıncı(hipertansiyon) başlıcalarıdır.

Şeker hastalığı (diyabetes mellitus), özellikle tip 2 diyabetliler zaten genel itibariyle obez(şişman) kimselerdir.

Eğer hareketsiz bir yaşam biçiminiz varsa veya düzenli olarak egzersiz yapmıyorsanız,kalbinizin kapasitesinin düşmesine izin vermiş oluyorsunuz.Çünkü herhangi bir kas gibi kalbin de kendi kas tonusu,dayanıklılığını ve vücut içindeki dolaşım sistemini etkili bir biçimde çalıştırmak için egzersize ihtiyacı var.

Egzersizin aterosklerozu önlediğine dair bir kanıt yok.Fakat düzenli egzersiz normal kalp hızını, kan basıncını, ve kandaki yağ oranını düşürür ve kilo vermeyi kolaylaştırır.Ancak fiziksel aktivitenin bilinçli yapılması lazım.Her yapılan hareket egzersiz değildir.Bunun için ayrı bir yazı gerekiyor sanırım… İşte yukarıda saydığımız bu faktörler varsa ateroskleroz riskinizde doğal olarak ortaya çıkıyor.Ama bunları düşürecek tedbirler alırsanız gerçekten hem yaşam kaliteniz artacak, hem de böyle bir riski almayacaksınız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp