Bunama Hastalığından Kendimizi Ne Kadar Koruyabiliriz?

Bunama Hastalığından Kendimizi Ne Kadar Koruyabiliriz? :

1-Duygusal ve Zihinsel Zindeliğimizi Korumalıyız.

En önemli olan duygu yönünden ve zihin yönünden kayıplarımızın, eksikliklerimizin olmamasıdır. Çünkü zihin bedeni yönlendirir ve yürüyüşümüzü, ayakta durmamızı bile zihnimizle, kendi kontrolümüzde yaparız. Duygularımızda önemlidir. Çünkü duygu yönünden eksiklik olduğunda kendimizi güçsüz, bitkin hissederiz.Kendimize sahip çıkmada zorlanırız. İnsanın kendini iyi yada kötü hissetmesi tüm yaşantısını etkiler ki bu yaşlılarda oldukça fazladır.Zihnimizi çalıştırmalıyız. Hafızamızı ve zekamızı korumalı ve geliştirmeye çalişmalıyız.
 
• Her gün zekamızı çalıştıralım. Bol bol kitap okuyalım. Bulmaca çözelim. Özellikle de çapraz bulmaca çözmeye çalışalım. Satranç ve düşünce oyunları oynayalım. Özellikle gücümüz yetiyorsa yeni lisan öğrenelim. İkinci dil öğrenmek Demans hastalığını önlemede çok etkilidir. Çalışan ve çalıştırılan beyin çok önemlidir.
 
• Beden de zihnimiz gibi aktif olmalıdır. Hareketli ve aktif yaşamak beynimizi de kuvvetlendirir. Aktif olmayan beyin ise gücünü zamanla yitirir.
 
• Hafızamıza yardımcı olmalıyız. Kolayca unuttuğunuz tarihleri, isimleri ve diğer önemli bilgileri not etmeliyiz. Anahtarı hep aynı yere koyalım ve yerini değiştirmeyelim. Yeni biriyle tanıştık mı çaktırmadan resmini çekelim ve ismini yüksek sesle kendi kendimize tekrar edelim. Unutmak istemediğimiz şeyleri zaman zaman tekrar edelim. Hangi yaşta olursak olalım, çok genç olsak dahi aklımıza çok şey tutmaya çalışmamak, bir şekilde not edip kayıt altına almalıyız. Bu hatırlamamıza yardımcı olur. Yaşlandıkça buna daha dikkat etmeliyiz
 
• Sigara içiyorsak bırakalım. Sigara içmek zihinsel aktivitemizi yavaşlatabilir ve sağlığımız açısından zararlıdır. Eğer sigarayı kendi başımıza bırakamı- yorsak bir doktora giderek profesyonel yardım alabiliriz.
 
• Duygusal ve zihinsel zindeliğimizi korumada fiziksel aktivite çok önemlidir. Fiziksel aktivite bedende duygusal sağlığa iyi gelen kimyasalları üretirken, hareketsizlik ise depresyon, anksiyete ve stresi daha da artırır.
 
• İnsan yaşlıdır veya biz yaşlıyız. Elbetteki Demans hastası değiliz ama Demans hastasına aday bireyiz. Bu nedenle fiziksel aktiviteye devam etmek, eğer herhangi bir sebeple fiziksel aktivitede sorun yaşıyorsak boş geçmemeli yerini daha hafif bir aktiviteyle doldurmak gerekmektedir. Örneğin; artık koşamıyorsak yürümeyi, bisiklete binmeyi, mevsimi geldiğinde veya ortamı oluştuğunda yüzmeyi deneyebiliriz. Yaşlanmayla beraber sağlığımızdaki değişiklikler nedeniyle artık faal aktif hareket edemiyorsak yerine şartların el verdiği ölçüde bir seçenek bulmalıyız. Çünkü hayata boş vermek moralimizin çökmesine, kendimizi bırakmamıza vesile olacaktır.
 
• Sosyal aktivite çok önemlidir. Arkadaşlarla iletişime devam etmek, aile içinde aktif olmak moral yönünden duygularımızı zinde tutar ve duygusal zindeliğimizi korumada önemlidir.
 

2-Ruhsal Problemlerimiz Varsa Bunları Çözmeliyiz.

• Hafıza problemi bizde başlamışsa muhakkak ki üzgünüz ve stresliyiz. Çünkü hafıza problemi olan, aklında istediği bilgiyi tutamayan kişinin morali bozuk olur, depresyona girer. Böyle kişiler bizde olsak bir an önce tedavi olmamız, bu durmdan kurtulmaya çalişmamız gerekir. Bazen bu durum Alzheimer hastalığınabağlı olmayan demanslarda da olabilir. Mesela bu unutkanlığın sebebi vitamin eksikliği olabilir. Vitamin tedavisi ile bu sorun giderilebilir ve depresyona girmekten kurtulabiliriz.
 
• Gerçekten bizde Alzheimer hastalığı başlamış olabilir ve bu sebeple unutkanlıkta başlamiş olabilr. Sonuçta bu sebeplede depresyona girmiş olabiliriz. O zamanda yine ilgili hekime gitmeli ve verdiği antı depresan ilaçlarla tedavi olmalıyız. Böylece Alzheimer hastalığının ilerlemesini geciktirilebiliriz. İlacın yanında kendimizi veya hastayı neşelendirmek, dikkatini başka şeylere kaydırmak gibi nedenlerde depresyondan kurtulmada önemlidir.

3-Herhangi Bir Sağlık Problemimiz Ortaya Çıktığında Geciktirmeden Tedavi Olmalıyız.

• Herhangi bir sağlık sorunumuz ortaya çıktığında hemen tedavi olmalıyız. İster boğaz enfeksyonu, sinüzit gibi basit enfeksyonlar olsun isterse yüksek tansiyon veya diyabet gibi uzun süreli, sürekli ilaç kullanılması gerekecek bir hastalık olsun tedavi geciktirilmemelidir. Tedaviyi geciktirmek veya yeterli tedavi olmamak hem kişide “bende düzelmeyen bir hastalık mı var?” düşüncesi oluşturur hem de kişiyi depresyona sokar. Sonuçta dikkat dağınıklığı oluşturur, motivasyonu bozar. Bu süreç devam ederse kişide unutkanlık oluşabilir.
 
• Sağlık problemleri üzerinde yoğunlaşan insanlar gerçekten mutsuzdurlar ve uygun bakıma gereksinim duyarlar.
 
4-Emekli Olunca Yaşantımız Değişecektir.
 
• Emekli olunca önümüze başka seçenekler çıkacak, hayatımızın gidişatı değişecektir. Öyleki bu değişiklik arkadaş çevremizi bile etkileyecektir. Çocuklarımızın evlenmesi ve evden ayrılması, büyükanne / büyükbaba olmak, aileye binlerinin ayrılması ile yalnız kalmak, yada aile bireylerine yeni katılımın olması bu safhanın büyük bir bölümünü kapsayacaktır. Aslında hayatın bir başka safhasını yaşamaya adım atmiş oluyoruz. Sanki yeni bir yerde yeni bir hayata başlamiş gibi...
 
• Tüm bunların yanında emekli olunca boşa çıkmak, artık bir işe yaramamak ve sonuçta depresyona girmek, tüm bunlar zihinsel ve fiziksel yorgunluğa, psikolojik bunalıma sebep olmakta, bunamanın başlangıcına işik yakmaktadır.
 
• Bu nedenle yeni uğraşlar bulmak, yeni seçenekleri gözden geçirmek çok önemlidir. Hatta kitap okumak, yazmak, anlatmak, aslında konuşarak tecrübeleri aktarmak. Tüm bunlar bizim hayata daha iyi tutunmamıza neden olacak, yaşlılığa bağlı tüm hastalıkların bizden uzaklaşmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum.
 
• Bedeniniz yaşlandıkça partnerinizle beraber ilgi alanlarımızı ve fiziksel yükümlülüklerimizi tekrar baştan oluşturmalıyız.

• Yeni aileler bulmalı, onlarla arkadaşlıklar etmeli ve yeni sosyal aktiviteler keşfetmeli, bu aileleri de içine katarak hayattan kopmamalıyız.
 
• Yakınımızdaki büyüklerimize emekliliklerinde değer vermeli, onların hayattaki öğrendiklerinin, deneyimlerinin çok önemli olduğunu onlara farkettirmeli, onlardan görüş istemeliyiz. Velevki bize ters gelecek görüş ve öneriler olsun onlara bunu farketiirmeden biz yine kendi düşüncemizi, yorumumuzu elbette uygulayacağız ama aile büyüklerimizi önemsiz hale getirmemeliyiz. Bu depresyona girmelerinin çok önemli sebebidir.
 
• Yaşlılık evresi hepeyce ilerlemişse duygusal destek çok önemlidir. Sevdikleri ve üzüldükleri şeyleri en aza indirmek onlarıa önem verdiğimizin en önemli göstergesidir.
 
• Emeklilikte, en önemlisi de yaş ilerledikçe eşimizin, komşumuzun, kardeşimizin, Allah göstermesin belki de evladımızın ölümünü göreceğiz. Tüm bunlarla başa çıkabilmek, dışardan manevi destek almaya açık olmak çok önemlidir. Çünkü çökkünlüğün en önemli nedenidir. Öyleki çok sevdiği yakını ölünce kişi kendini tamamen bırakır, tam bir bunalıma girer, belki çok yaşamaz, arkasından o da ölür. Hayatta böyle durumlarla karşilaşmişiz. Bu nedenle emeklilikte tüm bunlara hazırlıklı olunmalı, bu tür senaryoların her zaman yaşanabileceğini, fakat hayatın devam ettiğini unutmamalıyız.
 
5-Düzenli ve Sağlıklı Beslenme
 
• Düzenli ve sağlıklı beslenme her yaşta hayati önem taşımaktadır. Akdeniz diyeti olarak bilinen diyet türleri dikkatle uygulanmalıdır.
 
• Vitaminler doğal yolla alınmalı, bu beslenmeyle beraber düzenli uykuyu ihmal etmemeliyiz.
 
6- Bunamanın İlacı Gülmek
 
• Avustralya ’da yapılan bir araştırma, gülmenin bunama hastalarının tedavisinde gözle görülür fayda sağladığını ortaya koymuştur. Bu nedenle gülmek, kahkaha atmak çok önemlidir, aslında hayattan kopma- dığımızında bir göstergesidir.
 
• Yukarda da söylediğimiz gibi stres bunama hastalığını artırıyor. Stresin de ilacı kahkaha ve gülmek. Bir şeyi kafaya takmamak. Bu tüm hayat boyunca önemlidir ve demons hastalığını da önleyici bir seçenektir.
 
7- İkinci Bir Lisan Öğrenmek
 
• İkinci bir lisan, yani yabancı dil öğrenmenin Demons hastalığına yakalanmaya engel olduğu yapılan araştırmalarda ispatlanmıştır. Bu nedenle bunu ayn bir başlık yapmak istedim. Mesela Kuran-ı Kerim ’i okumayı öğrenmek. Aslında bu da bir lisanı öğrenmek gibidir. Hem okumayı öğreneceksin hemde ezberlemesi çok kolay olduğundan seçtiğin bazı sureleri ezberleyeceksin. Kesinlikle Demons hastalığını önlemede, Alzheimer hastalığını önlemede mükemmel katkısı olacaktır. Onun için hafızlık yapmiş insanlar eğer tekrar yapıyorsalar, ezberlerini unutmamışsalar, bunlar Demons hastası olmazlar.
 
• İnsanın muhakeme yapması çok önemlidir. Yukarlarda da söylemiştik. İlla demons hastası olduktan sonra çapraz bulmaca çözerek hastalığın ilerlemesini önlemeye çalişmayalım. Yada stratejik oyunlar yada satranç. Aslında tüm bunları gündelik hayatımızda kendimizde alişkanlık haline getirelim. Hem Demanshastalığına yakalanmadan önce kendimizi korumuş oluruz hemde hayatımıza renk katar, moral ve neşe kaynağımız olur. Bu söylediğim tabiiki kahve köşelerinde, sigara dumanının altına değilde, belki çay ocaklarında, belki ev oturmalarında, belki aileyle beraber. Televizyonda diziler seyrederek aile içi iletişimi köreltip beyin hücrelerimizi öldürmektense kendimize sahip çıksak, bizi televizyon değilde kendimiz yönlendirse ne iyi olurdu!

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp