Beyin Tümörleri Beklenen Gidişi (prognoz)
Beyin Tümörleri Beklenen Gidişi (prognoz) : Beyin tümörlerinin gidişi çoğunlukla kötü olduğu ve ölümle sonlandığı halde beklenen yaşam süresi her zaman belir gin değildir. Kötü huylu gliyomlarda, cerrahi ve ışın tedavisindeki gelişmele re, yeni kemoterapik ilaçların kullanı mına ve birleşik tedavilere karşın, süre cin sonu kötüdür; bu olgular en geç iki yıl içinde ölümle sonlanır. Tek başına cerrahi tedavi 3-6 aylık bir yaşam süre si sağlar, ışın tedavisinin eklenmesi sü reyi 3-4 ay daha uzatır; bu iki tedaviye ilaç tedavisinin eklenmesiyle gerçekle şen üçlü tedavi ortalama yaşam süresini 12 ay ya da daha çok uzatabilir. Kötü huylu gliyom olgularında birinci yılın sonunda hastaların yalnızca yüzde 20'si; 24'üncü ayın sonunda ise yalnızca yüzde 10'u yaşar.
Gelecekte yeni yön temlerin bulunması ve/ya da var olan ların geliştirilmesiyle daha iyi sonuçlar elde edilmesi umulmaktadır. Medullob lastom gibi başka tümörlerde, tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi, hasta nın zaman içinde uzun süre denetlen mesi gerekir. Çünkü tümörün yeniden alevlenmesi ve yayılım odakları uzun dönemde, örneğin ilk uygulanan tedavi den 7-10 yıl sonra, ortaya çıkabilir. Me dulloblastom olgularında, tedavi giri şimlerine karşın, hasta 2 yaşından kü çükse, tümör beyin sapını tutmuşsa ve tümörün alınması kısmiyse hastalığın beklenen gidişi kötüdür. Günümüzde kullanılan birleşik tedavi yöntemleri ol guların yaklaşık yüzde 60'ında 5 yıllık bir yaşam süresi sağlar. Tedavinin etki sini klinik düzeyde değerlendirmek zor dur. Birçok sinirsel yetenek yitimi kalı cıdır, tümör iyileşse bile bunlar geç mez. Hastanın kötüleşmesi tümörün ye niden gelişmeye başlamasına değil, ışın tedavisi sonrası ortaya çıkan ödem ya da hidrosefaliye (beyin karıncıklarında aşırı beyin-omurilik sıvısı birikmesi) bağlıdır. Tedavinin etkisini değerlendirmede en iyi ölçüt, beklenen yaşam süresidir. Son on yılda anestezi ve cerrahi teknikBeynin yayılım sonucu gelişen karsinomu
Beyin karsinomu her zaman yayılma (metastaz) sonucudur, olguların bü yük bir bölümünde akciğer, meme, prostat ve böbrek kanserinin yayılımı sonucu gerçekleşir. Akciğer karsinomu yayılımları başta olmak üzere, bu tümörler hızlı gidiş- lidir; kafaiçi basınç artması belirtileri hafiftir ya da bulunmaz, birden çok alanda ortaya çıkarlar. Orta yaşlı bir hastada ilerleyici özellikte tümöre bağlı bir hastalık tablosu karşısında her zaman yayılım sonucu gelişen beyin kanseri akla gelmeli dir; bu nedenle akciğer ve prostat gibi öteki organlarda birincil tümörler araştırılmalıdır. Ama bazen tablo inme (ictus) ya da akut ansefalit özellik leri ile başlayabilir; başlangıçta basınç artması belirtileri görülmez; bunlar hastalığın birkaç ay gibi zaten kısa olan seyri boyunca da görülmezler ya da son evrede ortaya çıkarlar. Beynin tüm bölgelerinde karsinom yayılım odaklan görülebilir; ama bunlar en çok alın lobunda yerleşirler. Beyinde yayılım odağı tek olduğunda, yayılımın geliştiği bölgenin tümörlerine öz gü belirtiler görülebilir; ama genellikle tümörler birden çok odağa yerle şirler. Bu olgularda klinik tablo oldukça değişkendir ve tanı son derece güçtür. ¡erindeki iyileşmeye, bazı ışın tedavisi araçlarının kusursuzlaşmasma ve tümör gelişmesini önleyici yeni ve etkili ilaç ların bulunmasına karşın, kötü huylu beyin tümörlerinde beklenen yaşam sü resi, ne yazık ki, uzatılamamıştır.