Astım Krizi Tedavisi

Astım Krizi Tedavisi için neler yapılmalı? Sorusuna yanıt olarak astım krizi tedavisi için şifalı bitkiler ve astım krizi tedavi yöntemleri hakkında faydalanacağınız bilgiler bu makalede yer almaktadır.

ATAK TEDAVİSNDE KULLANILAN İLAÇLAR (SEMPTOM GİDERİCİLER)

A. Kısa etkili beta-2 agonistler:

a. Salbutamol, terbütalin.

i. Preparatları:

1. Ventolin inhaler 100 micgr/doz
2. Ventolin nebüles 2.5 mg
3. Bricanyl inhaler 0.25 mg/doz

ii. Yan etkileri: Taşikardi, tremor, baş ağrısı ve irritabilite. (Çok yüksek dozlarda
hiperglisemi ve hipokalemi).
iii. Akut bronkospazmda ilk tercih edilmesi gereken ilaçlardır.
iv. Ayda 1 kutudan daha fazla kullanılıyor olması kötü astım kontrolünü, 2 kutudan fazla
kullanılması ise ağır veya hayatı tehdit edici atak riski olduğunu gösterir.

B. Antikolinerjikler:

a. İpratropium bromid

i. Preparatları:

1. Atrovent inhalatörlü aerosol 20 micgr/doz
2. Atrovent flk (inhalasyon sol) 500 mcigr/2 ml

ii. Yan etkileri: Minimal ağız kuruluğu, ağızda kötü tat
iii. Beta-2 agonistlerin etkisine katkıda bulunurlar.
iv. Etkileri yavaş başlar.
v. Beta-2 agonistleri tolere edemeyen hastalarda alternatif tedavi olarak kullanılabilir.

C. Kısa etkili teofilin:

a. Aminofilin

i. Preparatları:

1. Aminocardol ampul 240 mg/ 10 ml
2. Carena ampul 240 mg/ 10 ml

ii. Yan etkileri: Bulantı, kusma, baş ağrısı. Yüksek serum konsantrasyonlarında kardiyak
aritmiler ve nöbet.
iii. Doz: Daha önceden teofilin kullanımı yoksa 6 mg/kg, varsa 3 mg/kg V olarak en az
20 dakikada yükleme dozunu takiben, infüzyona 0.5 mg/kg/saat idame dozunda
devam edilir.
iv. Kanda etkili düzeyi 5-20 mcg/ml‘dir. İnfüzyona başlandıktan sonra 12.-24. saatlerde
serum konsantrasyonu ölçülmelidir.

ŞİDDETİNE GÖRE ATAKLARIN TEDAVİSİ

1. Hafif atak


•Birinci saatte her 20 dakikada bir nebülizatorle 5 mg salbutamol.
•Oksijen saturasyonu % 90 ve üzerinde tutulacak şekilde oksijen.
•Hasta iyileşirse salbutamol saatte bir verilmeye başlanır ve 3 saat gözlem altında tutulur.
•Uzun süreli astım tedavisinde bir üst basamağa çıkılır. İyileşmezse orta atak tedavisi uygulanır.

2. Orta atak

Nebülizatör ile salbutamol

•İlk saatte her 20 dakikada bir 5 mg,
•Sonra klinik duruma göre 1- 4 saatte bir.
Kortikosteroid

•40-60 mg/gün prednizolon veya eşdeğeri,
•PO veya IV, 1 veya 2 dozda. Oksijen (saturasyon > % 90).

3. Ağır atak

Nebülizatör ile salbutamol


İlk saatte her 20 dakikada bir 5 mg, veya 0.15-0.3 mg/kg sürekli.

Kortikosteroid

•Prednizolon 120-180 mg/gün
•PEF %70 olunca 1mg/kg/gün (3-10 gün)
•Oksijen (saturasyon > % 90).

Gerekirse Ek Tedaviler :

•Teofilin V (3-6 mg/kg bolus, 0.5 mg/kg/saat idame dozu)
•İpratropium 0.5 mg, salbutamolla karıştırılarak, ilk saatte 3 defa, sonra saatte veya 4 saatte bir.
•Hastaneye yatırma endikasyonu vardır!

4. Hayatı tehdit edici atak

Ağır atak tedavisine ek olarak:

•Subkutan veya intravenöz beta-2 agonistler veya
•Adrenalin (1/1000 mg/ml SC 0.3-0.5 ml)
Gerekirse

•Noninvaziv mekanik ventilasyon veya Entubasyonla mekanik ventilasyon
•Yoğun bakıma yatırma endikasyonu vardır!

Hastaneye yatırma endikasyonları

•1-2 saatlik tedaviye yetersiz yanıt.
•Yüksek riskli hasta.
•Fizik muayenede hafif-orta derecede semptomlar.
•PEF < % 70.
•Oksijen saturasyonunun düzelmemesi.

Yoğun bakıma yatırma endikasyonları

•Birinci saatte uygulanan tedaviye kötü yanıt.
•Yüksek riskli hasta.
•Fizik muayenede ağır semptomlar, uykuya meyil- konfüzyon.
•PEF < % 30.
•> 45 mmHg PaCO2
•< 60 mmHg PaO2
Atak sonrasında hastanın taburcu edilmesi:

1. Taburcu edilecek hastada şu kriterler gözönüne alınmalıdır:

a. En son uygulanmı olan tedaviden sonra, en az 1 saat boyunca semptomların tekrarlamamış olması.
b. Normal fizik muayene bulguları.
c. PEF > % 70.
d. Solunum sıkıntısı yok.
e. PaO2 > 90 mmHg

2. Hasta evde sürdüreceği tedavisine hastanede başlamış olmalıdır (en az 24 saat önce).

3. Hastanın inhalasyonla kullanılan ilaçların kullanım tekniğini bilip bilmediği kontrol edilmelidir.

4. PEF > %75 ve günlük PEF değikenliği < %25 olmalıdır.

5. Hasta eğitimi önemlidir.

a. İlaçların düzenli kullanılması.
b. Semptomların evde kontrol edilmesi (PEFmetre takipleri)
c. Düzenli kontrol muayenelerinin gerekliliği.

6. Bu kriterleri sağlıyor olsa da bazı hastaların erken taburcu edilmemesi gereklidir. Bu hastalar:

a. Tedaviye uyum problemi olanlar
b. Yalnız yaşayanlar
c. Psikolojik problemleri olanlar
d. Öğrenme güçlüğü olanlar
e. Yakın zamanda hayatı tehdit eder astım atağı geçirmiş olanlar
f. “Brittle” astımlılar
g. Gece semptomu olanlar
h. Hamileler

Astımlı gebenin tedavisi:

Gebelikte astım ve ilişkili durumların tedavisi hem anne hem de bebein yaşamını yakından ilgilendirdişi için oldukça önemlidir. Astım seyri gebelik sırasında değişkendir. Genelde olguların 1/3′ünde astım stabil seyrederken kalan 1/3′ünde daha agresif seyretmekte kalan 1/3′ünde de astımda düzelme gözlenmektedir.

Gebede astım tedavisi bir denge hesabıdır. Prensip olarak mümkün olan en az sayıda ve en düşük dozlarda tedaviye devam etmek gerekliliğinin yanısıra maternal hipoksinin fetusa vereceği zarar düşünüldüğünde tedaviden kaçınmamak gereklidir.

Gebede astım tedavi prensipleri normal kişilerdeki astım tedavi yaklaşımlarından farklı değildir. Gebelerde hangi nedenle olursa olsun ilaç tedavisi fetus üzerine olabilecek teratojenik etki nedeni ile çok dikkatli kullanılmalıdır. Amerikan gıda ve ilaç yönetmeliğinin (FDA) bu doğrultuda gebelikte kullanılabilecek ilaçlarla ilgili olarak bir kategorizasyonu bulunmaktadır. Bu doğrultuda astımlı gebede kullanılabilen ve kesinliklekullanılmaması gereken ilaçlar aşağıda izlenmektedir.

STEROİD DİRENÇLİ ASTIM:

Bu olgularda steroid dirençli astım tanısında şüphe yok ve tanı kesinse steroid kesilir ve immünomodülatuar özellikleri bilinen bazı ilaçlar uygulanır. Bu ilaçlar arasında en yaygın olarak kullanılanları Cyclosporine A (CsA), Methotrexate (Mtx), altın tuzları, TAO ve intravenöz immünglobülindir.

Bu ilaçların steroid bağımlı astımlı olgularda steroid dozunu azaltıcı etkisi bilinmesine karşın, steroid dirençli astımda kullanımı ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Yine de bu ilaçlar immünomodülatuar ve antiinflamatuar özellikleri nedeni ile, steroid dirençli astımlı olgularda en akılcı çözüm olarak görünmektedir.

ASTIM ATAK TEDAVİSİYLE İLGİLİ DİĞER ÖNEMLİ KONULAR:

1. Ağır-kontrolsüz astım hastalarında ve bir veya daha fazla psikososyal faktör olan hastalarda fatal astım atağı riski vardır.
2. “Brittle” astımlı hastalar dikkatli bir anamnez ile belirlenmelidir.
3. Hayatı tehdit eden astım atağı geçirenler ve “brittle” astım hastaları mutlaka ilgili uzman ile konsülte edilmelidir.
4. Hayatı tehdit eden astım atağı sonrasında hasta en az 1 yıl süreyle uzman doktor kontrolünde kalmalıdır.
5. Selektif beta-2 agonistleri kullanma imkanı olduğu sürece, parenteral adrenalin akut astım atağının tedavisinde genellikle kullanılmaz.
6. Yüksek doz inhale beta-2 agonistler akut astım ataının tedavisinde birinci seçenek ilaçlardır ve mümkün olan en kısa sürede uygulanmaya balanmalıdır.
7. Ağır ataklarda başlangıç inhale beta-2 agonist dozlarına cevap alınamaz ise sürekli nebülizasyona geçilmelidir.
8. Akut atak geçiren hastalarda, kortikosteroid tedavi uygulamaktan kaçınılmamalıdır. Kortikosteroidler mortaliteyi, nüksleri, daha sonraki hastaneye bavuruları ve beta-2 agonist ihtiyacını azaltmaktadır.
9. Tedaviye dirençli ağır astım ataklarında magnezyum sülfat tedavisi de önerilmektedir. Magnezyum sülfat 1.2-2 gr, İV ve en az 20 dakika süreli infüzyonla uygulanır. Sadece tek doz verilebilir. Daha yüksek dozlar kas güçsüzlüğü ve solunum yetersizliğine neden olabilir. Magnezyum tedavisi sadece uzman doktor kontrolünde uygulanması gereklidir.
10. Akut astım tedavisinde helyum-oksijen karışımının (heliox 80:20 veya 70:30), sadece oksijen tedavisine göre daha etkili olduğu ileri sürülmütür. Ancak yetişkin hastaların akut ataklarında kullanılmasını destekler bir bulgu yoktur.
11. Antilökotrien ilaçların akut astım atağı tedavisinde kullanılması ile ilgili bir çalışma yoktur.
12. Astım atakları genellikle viral infeksiyonlarla tetiklenmektedir. Bu nedenle bakteriyel infeksiyon bulguları olmaksızın antibiyotiklerin rutin olarak uygulanması gereksizdir.
13. Mukolitik ilaçların akut atakta kullanılmaması gerekir (sekresyonların ve buna bağlı olarak hava yolu obstruksiyonunun ve öksürüğün artmasına neden olurlar).
14. Akut ataklarda, solunum depresyonu yapma riski nedeniyle anksiyolitik ve hipnotik ilaçlar (sedasyon amaçlı) kullanılmamalıdır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp