Astım Bronşit Tedavisi

Astım Bronşit Tedavisi Hakkında Genel Bilgiler

Astım bronşit tedavisi genellikle antibiotikler yardımı ile yapılmaktadır.Bunun yanında anti viral,iltihap kurutucu,bağışıklık güçlendirici bitkilerde kullanılmaktadır..Detaylar için aşşağıdaki makaleyi okuyabilirsiniz..

Astım akciğerlerinizde meydana gelen kronik bir rahatsızlık olup, iki farklı boyutu vardır:

Daralma (Constriction)
Akciğerlerinizdeki hava yollarının etrafındaki kaslar beraberce kasılır veya daralır. Bu daralmaya genel olarak “bronkokonstriksiyon” denir, ve akciğerlerinizin nefes alıp vermesini zorlaştırabilir.

İltihaplanma (Inflammation)
Astım hastasıysanız, akciğerlerinizde bulunan hava yollarınız genelde şişik ve rahatsızdır. Nöbet başladığı zaman daha da şişer ve rahatsızlanır. Doktorunuz bu şişme ve rahatsızlıktan “iltihaplanma” olarak bahsedebilir. İltihaplanma, ciğerlerinizden alıp verebildiğiniz hava miktarında azalmaya sebep olabilir.

Daralma ve iltihaplanma; hırıltılı solunum, öksürük, göğüs darlığı ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açabilir. Ayrıca, tedavi edilmediği takdirde, astım uzun vadede akciğer işlevlerinin kaybına da sebep olabilmektedir.

Astımınız varsa ve herhangi bir tetikleyiciye maruz kalırsanız, akciğerlerinize giden hava yolları her zamankinden daha çok şişerek iltihaplanır ve nefes almanız zorlaşır. Hava yollarını çevreleyen kasların daralması sonucu hava yolları da kasılır ve mukoza oluşması nedeniyle “tıkanırlar”.

Astım semptomlarınızın alevlenmesine yol açan birtakım tetikleyiciler vardır. Bunların arasında alerjiler, enfeksiyonlar ve eviniz veya ofisinizde maruz kalabileceğiniz kuvvetli koku veya buharlar olabilir. Herhangi bir tetikleyiciye maruz kalıp tepki verdiğiniz zaman, hava yollarınız diğer tetikleyicilere karşı daha da hassaslaşır. Bundan dolayı, astımınızı sürekli olarak kontrol altında tutmanız önemlidir. Semptomlarınızın kuvvetli olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız iltihaplı kalabilir.

Belirtileri:

Astımınız kontrol altında olmadığı zamanlarda neler yaşıyorsunuz? Nefes alırken ötme sesi mi çıkarıyorsunuz? Göğsünüzde darlık mı hissediyorsunuz? Çoğu astımlı hasta aşağıdaki klasik semptomların bir veya daha çoğunu yaşar:
Ötme Sesi - Nefes verirken çıkan ıslığa benzer ses.
Öksürük - Bir türlü kesilmeyen ve geceleri başlayan veya daha da kötüleşen bir öksürük
Göğüs Darlığı - Göğsünüzün çevresi halatla sıkılıyormuş gibi bir his

Nefes Darlığı - İncecik bir kamıştan nefes almaya çalışıyormuş, hatta hiç nefes alamıyormuş gibi bir his. Özellikle nefes vermekte zorluk.
Yukarıda sayılan semptomlar doktorunuzun önerdiği tedavi planına uymadığınız (hatta bazen uyduğunuzda bile) durumlarda oluşabilir.
Astımın temel gerçeği şudur: Astım hiç yakanızı bırakmayan sessiz ve sinsi bir rahatsızlık olabilir. Semptomlarınız olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız daralmış ve iltihaplı olabilir. Bu yüzden de kendinizi iyi hissediyor olsanız bile astımı sürekli olarak kontrol altında tutmak büyük önem taşır. Tedavi edilmediği durumlarda, astımın uzun vadede akciğer işlevi kaybına yol açtığını gösteren kanıtların sayısı artmaktadır.

Astım tetikleyicileri:

Astım tetikleyicileri, çevrenizde bulunan ve astım semptomları veya astım nöbeti yaşamanıza neden olabilecek şeylerdir. Astım semptomlarınızı alevlendirebilecek çeşitli tetikleyiciler vardır ve bunlar insandan insana farklılık gösterir. Siz tetikleyicilerinizi belirleyip bunlardan uzak kalarak, rahatsızlık veren astım semptomlarını önleyebilirsiniz. Tetikleyicilerinizi tanıyıp, belirleyip bunlardan kaçınmak, astımınızı başarıyla kontrol altına alabilecek detaylı bir eylem planının parçası olmalıdır. Astım tetikleyicilerinin tümünden kurtulmak mümkün olmayabilir. Yine de, onları ev ve iş ortamınızda olabildiğince kenidinizden uzak tutmalısınız. Bu sayede, çok daha az astım semptomu veya nöbeti geçirerek daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.

Sigara

Evinizde ve etrafınızda sigara içilmesine izin vermeyin, bilhassa yatak odası ve arabanızda. Dumanaltı alanlardan uzak durun.

Toz Böcekleri

Toz böcekleri, kumaş ve halılarda yaşayan, gözle görülmeyen hayvancıklardır.
Yatak ve yastığınızı toz geçirmeyen özel bir kılıfla kaplayın.
En az 5 yılda bir eski yastıklarınızı yenileri ile değiştirin.
Yatağınızdaki çarşaf ve yorganları her hafta sıcak suda yıkayın. Suyun ısısı 55 dereceden yüksek olmalıdır (ev tozları bu ısıda ölür).
Yatağınızın tozlanmaması için, gündüzleri tüm yatağı kaplayan bir yatak örtüsü serin. Gece örtüyü başka bir odaya koyun.

Ev Hayvanları

Bazı insanlar tüylü hayvanların derilerinden dökülen maddeler veya kurumuş tükürüğe karşı alerjik olabilmektedir. Eğer sizin için de durum böyle ise;
Hayvanınız varsa ona yeni bir ev bulun veya baştan evinize sokmayın. Bunu yapmak çok zor olabilir. Ama hayvanlara alerjiniz varsa, astımınızı kontrol altına almanın en iyi yolu bu olacaktır.
Evinizde hayvan bulunmasına engel olamıyorsanız hiç olmazsa yatak odanıza sokmayın ve yatak odasının kapısını sürekli kapalı tutun.
Yatak odanızdaki klima mazgallarına filtre taktırmayı deneyin.
Evinizdeki halıları ve varsa mobilyaların üzerine attığınız kumaşları kaldırın. Bu mümkün değilse, hayvanı evde bunların olduğu odalara sokmayın.

Hamamböcekleri

Astımı olan birçok kişi hamam böceklerinin kuru döküntü ve dışkılarına alerjiktir.
Yatak odanızda yiyecek bulundurmayın.
Yiyecek ve çöpü kapalı kutularda bulundurun (gıda maddelerini asla dışarıda bırakmayın).
Tuzaklar ve ilaçlar ile hamamböceklerini yokedin.
Hamam böceklerini öldürmek için sprey kullanıyorsanız, koku geçene kadar o odaya girmeyin.

Ev Küfü

Damlayan musluk, boru ve diğer su kaynaklarını onarın.
Küflü yüzeyleri çamaşır suyu içeren bir temizlik maddesi ile silin.
Küflenmiş banyo perdelerini yıkayın veya yenileyin.

Duman, Kuvvetli Kokular ve Spreyler

Mümkünse odunlu soba, kerosenli ısıtıcı kullanmayın ve şömine yakmayın.
Parfüm, talk pudrası, saç spreyi ve boya gibi kuvvetli koku ve spreylerden uzak durmaya çalışın.

Polen veya Açık Hava Küfleri
Alerji mevsimi süresince aşağıdakileri yapmaya çalışın:
Pencereleri kapalı tutun.
Mümkünse, öğlen ve öğleden sonra saatlerinde evde kalın ve pencereleri kapalı tutun. Polen ve bazı küf tipleri bu saatlerde çok yoğundur.
Alerji mevsimi başlamadan önce astım tedavinizde herhangi bir ayarlama gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışın.

Spor

Astımınız olsa da aktif bir yaşam sürebilirsiniz. Egzersiz, spor, oyun veya yoğun çalışma gibi aktivitelerde bulunurken astım semptomları yaşıyorsanız doktorunuzla görüşün.
Egzersiz yapmaya başlamadan önce semptomları önlemek amacıyla herhangi bir ilaç alma konusunda doktorunuza danışın.
Egzersize başlamadan önce 6 ila 10 dakika boyunca gerilerek veya yürüyerek ısının.
Hava kirliliği ve polen düzeylerinin (polene alerjiniz varsa) yüksek olduğu zamanlarda açık havada çalışmayın veya başka bir aktivitede bulunmayın.

Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar

Soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar astımınızı tetikliyorsa, kendinizi hasta hissettiğiniz zamanlarda nasıl bir tedavi planı uygulamanız gerektiği konusunda doktorunuz ile görüşün. Ayrıca aşağıdakileri deneyebilirisiniz:

Grip aşısı olun.

Bol bol dinlenin, dengeli beslenin, düzenli olarak egzersiz yapın, bol sıvı tüketin, ve soğuk algınlığı olanlardan uzak durarak sağlıklı kalmaya çalışın.

Hava

Soğuk ve rüzgarlı günlerde ağız ve burnunuzu bir atkıyla kapatın.
Polen ve küf alerjiniz varsa, polen ve küf düzeylerinin yüksek olduğu günlerde sokağa çıkmamaya çalışın (hava raporlarını takip edin).

Diğer Tetikleyiciler

Sülfitli gıdalardan uzak durun: Örneğin, astım semptomlarına neden oluyorsa, bira veya şarap içmeyin, karides, kuru meyve, veya işlenmiş patates yemeyin.

Alerjik Astım

Alerjik astım, polenler veya hayvan dışkısı gibi alerjenlere karşı alerjik bir tepki olarak tetiklenir. Bu tip astım hastalarının kendileri veya ailelerinde alerji (örneğin, saman nezlesi) ve/veya egzema (kaşıntılı, kızartılı ve su toplaması gibi sonuçlar doğuran bir cilt problemi) geçmişi vardır.

Mevsimsel Astım

Alerjik astımın bir şekli olan mevsimsel astım, havaya polen bırakan ağaçlar, çimen ve çiçekler tarafından tetiklenebilir. Örneğin, bazı insanların astımı ilkbaharda bitkiler çiçek açarken daha kötü olur. Bazı insanlar ise yazın son dönemleri ve sonbaharın başlarında yapraklar küf tuttuğunda daha çok sorun yaşar.

Alerjik Olmayan Astım

Bazı astım hastalarının nöbetleri alerji kökenli olmaz. Bu kişilerin semptomları ve hava yollarında oluşan değişiklikler alerjik astımı olanlarla aynı olsa da, astımlarını tetikleyen şey alerji değildir. Ancak, astımı olan birçok kişi gibi, tütün dumanı, tahta dumanı, oda deodorantları, çam kokuları, taze boya, ev ve temizlik ürünleri, mutfaktan gelen kokular, iş yerinde bulunan kimyasallar, parfümler ve hava kirliliği gibi havadan solunan bir veya daha fazla alerjik olmayan rahatsız edici madde yüzünden astım nöbeti geçirebilirler. Nezle veya grip gibi sıradan solunum enfeksiyonları veya sinüs enfeksiyonu da semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Egzersiz, soğuk hava, hava sıcaklığında ani değişimler, ve hatta gastroözofageal reflü bile alerjik kökenli olmayan astım hastalarının semptomlarını tetikleyebilir.

Spor/Egzersiz Kökenli Astım
Egzersiz kökenli astım, egzersiz veya benzeri fiziksel aktivitelerden tetiklenen astım semptomları anlamına gelir. Bu semptomlar genelde egzersiz esnasında veya hemen sonrasında fark edilir. Bu tip astım hastalarının kışın açık havada spor yapmaları özellikle yanlıştır.

Gece Astımı

Astımı olan her kişide olabilir. Gecenin ortasında, genellikle saat 2 ila 4 arasında kötüleşen astım semptomlarına bu ad verilir.
Astım semptomlarının gece daha da kötüleşmesine neden olan şeyler arasında sinüs enfeksiyonları ve ev tozları, veya hayvan döküntülerinin neden olduğu burun akıntıları da sayılabilir. Vücut saatinizin de burada bir rolü olabilir. Vücudunuzun astımla savaşmak için ürettiği adrenalin ve steroid gibi maddeler sabah saat 4 ve 8 arasında en düşük düzeydedirler. Bunun sonucunda, astım semptomlarının bu saatlerde nüksetmesi daha kolaydır.

Astım tedavisinde kullanılan ilaçların iki türü vardır:

Tüm hastalarda yakınmalar başladığı anda hemen alınacak şikayet giderici (rahatlatıcı) ilaçlar (kısa ve uzun etkili bronkodilatörler). Hastaların çoğunda gerekli olan, yeni krizlerin gelmesini önleyen havayolları çeperlerindeki iltihabı tedavi eden koruyucu ilaçlar (anti-enflamatuarlar).

ASTIM VE BRONŞİT TEDAVİSİNDE ALTERNATİF TIP YÖNTEMLERİ

Akciğerlerde bulunan hava boruları (Bronş) iltihaplanmayla oluşan koyu sıvı (Balgam) ile kaplanıp daraldığında astım belirtileri meydana gelir. Hava boruları daraldığı için nefes alma zorlaşır ve hışırtılı solunuma neden olur. Yeterli hava alınamadığı için nefes darlığı hissedilir, ciltte ve dudaklarda morarma meydana gelir.

Üst üste iki yıl, her yıl en az 3 ay süren iltihaplanmaya astım ( Kronik bronşit, asthma bronchiale) adı verilmektedir. Astımda mikrop öldürücü olarak karaturp, balgam söktürücü ve kramp giderici olarak meyan kökü kullanılır. Bu uygulamalar rahatlama sağlar ve destek niteliğindedir. Esas tedavi çörekotu ve sarımsağın birlikte kullanılmasıyla bağışıklık sistemi güçlendirilerek sağlanır, çörekotu en az bir yıl, sarımsak 3 ay süreyle kullanılmalıdır. Hastalığı üzüntü ve stres tetikliyorsa 3 ay süreyle sakinleştirici bitkilerin ( Kediotu kökü, şerbetçiotu çiçeği, lavanta ve bunların karışımı) desteği sağlanmalıdır.

Karaturp: Kökünün kabukları soyulur, uygun bir araçla suyu çıkarılır, günde 50-100 ml suyu içilir. 4-6 hafta süreyle kullanılır, birkaç gün ara verilerek süre uzatılabilir.

Meyan kökü:
Öğütülmüş bir çay kaşığı kök fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 10 dakika demlenir, süzülür. Günde 3 defa yemeklerden sonra içilir. 4 haftalık kullanımdan sonra ara verilerek tekrar kullanılabilir. Meyan kökü kullanılırken idrar artırıcı, isal yapıcı ve potasyum kaybına neden olan ilaçlar kullanılmamalıdır. Uzun süreli kullanımlarda potasyum kaybı yönünden hekim kontrolü şarttır.

Sarımsak: Günde 4 gr sarımsak ( Diş), bir defada 1 gr olmak üzere 4 defada yenir. Sarımsak havanda dövüldükten sonra, 4-5 dakika havanda bekletilir, yoğurda veya yemeğe katılarak yenir.
Sarımsak kokusunu bastırmak için maydanoz yenir, kakule çiğnenir, naneli sakız veya şeker kullanılır. Eşinize kokuyorsa yemesini öneriniz.

Çörekotu: Günde toplam olarak 15 gr çörekotu yenir. Bu miktar 2 veya 3 e bölünerek yemeklerden 30 dakika önce öğütülüp, az suyla yenir. Rendelenmiş bir elma veya armuda öğütülmüş çörekotu katılarak da yenebilir. Şeker hastası olmayanlar, pratik olması açısından haftalık kullanım miktarını öğütüp bekletmeden tahin-pekmeze karıştırarak yiyebilirler. Dişleri sağlam olanlar çiğneyerek yerlerse diş eti bakımı da yapılmış olur.Öğütülmüş olarak hazır satılan çörekotu alınmamalıdır, çok zararlıdır.

Not: Çörekotu hamilelik döneminde yenmemelidir. Doğuma bir hafta kala başlanıp emzirme süresince yenirse anne ve çocuk sağlığı açısından çok faydalıdır.
Çörekotu yeterli miktarda omega-3 ihtiva eder, ilave olarak omega-3 takviyeli gıdalar yenmemelidir.

Yorumlar

  • Fı*** Par***
    7 yıl önce
    S.A ASTIM VE BRONŞİT RAHATSZILIKĞIM VAR NEFES DARLIĞI VE ÖKSÜRÜKLERİM ÇOK OLUYOR BİTKİSEL OLARAK NE ÖNERİRİSİNİZ ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
    • Şifalı Bitkilerim
      7 yıl önce
      Astım, çeşitli uyarıcılar nedeniyle solunum yollarını meydana getiren bronşların kasılarak daralması, bronş zarının şişmesi yada balgam gibi yapışkan sıvıların hava yollarını tıkaması ve aşırı duyarlılık sonucu "solunum güçlüğüne neden olan bir solunum yolu hastalığıdır. hastalığınız uygun ürünler için tıklayınız.. Bilgi Hattı : 0224 2-3-4-5-6-7-8

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp