Alkolizm Tedavisi İlaç

Alkolizm Tedavisi İlaç : Alkole düşkünlüktür. Burada, kronik veya ara sıra içki içme dürtüleri duyulmaktadır. Bu durum, genellikle, bazı ruhsal ve sosyal zorlukların hem nedeni, hem de belirtisidir. Fazla alkol almak, büyük çapta mutsuzluğa, evlilikte güçlüklere, cinayete yol açmakta, direkt ve dolaylı olarak da ruh ve vücut hastalıklarına neden olmaktadır. Direkt olarak, alkolün vücuda etkisiyle ve dolaylı olarak da, içkili kişilerin zührevî hastalık, genellikle zatürree gibi herhangi bir hastalık kapmalannı kolaylaştırarak kendilerinin ve başkalarının hayatlarını kazalarla tehlikeye sokturarak, etkili olmaktadır.

Diğer taraftan, kuşkusuz bazı kişiler, uzun bir yaşam süresince, belirli kötü bir etki göstermeden büyük miktarda alkol alabilecek niteliktedir ve çoğu vakada alkolizm, hastalığın kendinden çok, bir belirtisidir (semptom). Böylece, bozulmuş bir aile düzeninin en belirli nedeni alkol olmakla beraber, genellikle alkolizmin belirmesinden önce kişinin uzun süre çevresine uyum sorunlarının olduğu ve belki de bu sorunların alkolizme yol açtığı düşünülebilir.

Aynı şekilde, alkolün zararlarından çok söz edilmektedir. Buna karşılık, sosyal ilişkilerindüzenlenmesinde, normalde içine kapanık olan kişilerin az miktarda alkolün yardımıyle çevreleriyle ilişkilerini sürdürmelerinde, alkolün yararlı etkileri de sayılabilir. A.B.D.’ de yapılmış istatistikler, çok fazla miktarda alkolün, ortalama ömür süresini azalttığını, buna karşılık az miktarda alkolün bu süreyi uzattığını ortaya koymuştur.Günümüzde alkolizm sorunuyle bilimsel açıdan uğraşanların inancı, fazla alkolün organik hastalıklara, direkt zehirleyici etkisinden çok, beslenme bozukluğuna yol. açarak neden olduğudur.

Sürekli kuvvetli içkilerin, özellikle aç karnına içilmesi sonucu midede kronik gastrit belirmekte ve bağırsaklarda iltihabı reaksiyonlar görülmekte, bunların sonucu olarak da yiyecek maddeleri ve özellikle B grubu vitaminlerinin emilimi bozulmaktadır. Bu maddelerin vücutta eksikliği ise sinir hücrelerinin yıkımına ve alkol nöriti denen durumun ortaya çıkmasına, beyin hücrelerinin dejenere olup bazı belirli delilik şekillerinin görülmesine ve birçok vakada da karaciğer sirozuna neden olmaktadır.Alkolik, mutlaka sık sık sarhoş olan bir kişi değildir.

Genellikle alkolik, etkilerini çevresine sezdirmeden, bütün bir gün süresince içki içebilir. Sonraları, kısmen fizik etkilere, kısmen de rahatsızlığın temelinde yatan nö- roza bağlı olarak, hastalık ve sosyal belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Kişi, gittikçe daha fazla içip, daha az yer, genellikle güne kusma veya bulantı ile başlayıp, toplum içine çıkabilmek için aikol almak gerekliliğini duyar. Görünüş bakımından, şişmeye başlar, gözler de kızarır ve şişer, işi aksar, randevularını unutur ve sosyal sorumluluklarına karşı aldırmazlık belirir. İçki gereksinmesinin önü alınmaz olur ve içki alamadığı zamanlar, titrek, sinirli ve gergindir. Durumundan utanç duyduğu için, içki aldığını saklamaya çabalar. Hislerinde dengeli değildir; çok çabuk kızar veya ağlamaklı olur, çok kolay yalan atar; ufak bir rahatsızlık veya içkiyi keshıesi bir delirium tremens krizine yol açabilir. Başka tiplerde ise, uzun aralarla içki gereksiniminin duyul- mamasına karşılık, anî bir alkol içme isteğiyle, kişi çok kısa zamanda iyice sarhoş olur.

Bu tipe, önce anlatılan şekilden daha seyrek rastlanır ve dipsomarıi adı verilir.Ağır vakalarda, alkolik, karaciğer sirozundan ölebilir. (Bu, eskiden sanıldığı kadar, alkolizmin sık rastlanan bir komplikasyonu değildir). Diğer bir ölüm nedeni, pnömoni veya normal bir kişinin ölümüne yol açmayacak herhangi bir enfeksiyondur. Bazı vakalarda yavaş seyreden zihinsel bozukluklar ve bellek hataları belirebilir (Korsakow Psikozu). Bütün kronik alkolizm vakalarında bir psikiyatra baş vurmak gerekir. Psikiyatr, bir hastanede tedaviyi önerebilir, çünkü hastanın hiç olmazsa birkaç ay durumunun tam kontrol altına alınması gerekir. Tedavinin esasları tam alkolsüzlük, temelde yatan psikolojik bozukluğu iyileştirmek amacıyle psikoterapi ve bozulmuş genel durumun düzeltilmesidir. Yoğun vitamin iğneleri yapılabilir ve bazı vakalarda, alkolden tiksindirici ilâç verilebilir.

Bu tip ilâçlardan olan apomorfin’le tedavi sırasında kişi istediği kadar içmekte serbesttir, fakat her içiş sonu, şiddetli kusma olduğundan, kişi içki ile kusma arasındaki ilgiye koşullandırılmış olur. Diğer bir yöntem de, bir Danimarka ilâcı olan “Antabüs” kullanmaktır ki, bu ilâcın düzenli alınması, her içki içilişinden sonra kişinin o kadar fazla rahatsızlık duymasına neden olur ki, içme düşkünlüğü ortadan kalkabilir. Ne yazık ki, kendi başlarına bırakıldıkları takdirde, alkolikler, bu ilâçları almayı unuturlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp