Aıds (hıv)

Aıds (hıv) : HIV pozitif olan veya tam anlamıyla AIDS olan bir çok insan tedavi ettim ve HlV'e karşı hassasiyet ile kan gruplan arasında bir bağ olduğuna dair bir işaret bulamadım. Bu durumda elimizdeki bilgileri nasıl kullanacağımıza bakalım. AIDS e karşı bütün kan grupları eşit derecede savunmasızken, zayıf düşmüş bağışıklık sistemlerinin kurbanı oldukları fırsatçı enfeksiyonlara karşı hassasiyetlerinde farklılıklar vardır.Eğer HIV pozitif veya AIDS hastasıysanız, diyetinizi kan grubunuza özel önerileri kapsayacak biçimde revize edin. Örneğin eğer O grubuysanız, aldığınız hayvansal protein miktarını arttırın ve bir egzersiz programı uygulayın. Kan grubu planınızı izlediğinizde, size özel gereksinimleri karşılayan gıdaları alarak, bağışıklık sisteminizi harekete geçirirsiniz. Böylece hastalığa karşı daha iyi savaşabilirsiniz.

Yağ tüketiminize dikkat edin ve yağsız etler şeçin, çünkü AIDS'te sıkça görülen bağırsak parazitleri yağın sindirimine karışıp, ishale yol açarlar. Ayrıca buğday gibi bağışıklık ve kan dolaşım sisteminizi zorlayacak lektirıleri içeren gıdalardan kaçının.Birçok fırsatçı enfeksiyon uykusuzluk ishal ve boğaz ağrılarına neden olduğundan, AIDS insanı tüketen bir hastalıktır.A grubu besinleri kalori açısından zayıftır. Bu nedenle, AIDS'li A gurplarımn kalori alımlannı yükseltmeleri gerekecektir. Sindirim sorunları yaratabilecek et ve süt ürünlerini tamamen diyetinizden çıkarın. Bağışıklık sisteminiz zaten doğal olarak hassasken bir de lektinlerin bedeninize girip, sizi içten zayıflatmalarına fırsat vermeyin. Bu arada tofu ve deniz ürünleri gibi A gruplarına iyi gelen yiyeceklerden daha fazla yemelisiniz.B gruplan esmer buğday, mısır ve tavuk gibi onlara zaten zararlı olan gıdalardan kaçınmak dır lar. Ayrıca, sindirimi zor olan kabuklu yemişler ve buğday tüketiminizi de azaltmaksınız.

Eğer laktoza karşı toleranssızsamz, süt ürünleri tüketmeyin, hatta toleranslı olsanız bile süt ürünleri bağışıklığı uzlaşmaya zorlanmış B gruplarının mideleri için bir iritant o- labilir. Bu, hastalığın tavsiye edilen gıdayla uyuşmadığı bir durumdur.AB'ler lektince zengin olan fasulyeler, bakla ve kabuklu yemişleri kısıtlamalıdırlar. AB gruplarının bol miktarda seçeneklere sahip olduğu balıklar ana protein kaynağı olmalıdır. Ara sıra ve yağa dikkat etmek kaydıyla et ve süt ürünleri yenebilir. Ayrıca buğday tüketimi kısıtlanmalıdır.Genelde kan grubunuz ne olursa olsun, kan akışına ve bağışıklık sisteminizin hücrelerine zarar verebilecek lektinleri almamalısınız.Çünkü bu hücreler sağlıklı bir vücutta olduğu gibi ko- laykkla yenilenemezler. Kan Grubu Diyetleri bu yönüyle, a- nemik ve yardımcı-T hücreleri az olan AIDS'li kişiler için çok değerlidir.Kan Grubu Diyeti, değerli bağışıklık hücrelerinizin yok- oluştan korunmasına yardımcı olarak satranç tahtamıza güçlü bir kale ekler.

Henüz HIV tedavisinde gerçekten başarıya ulaşmış bir yöntem bulunamamıştır. Ama Kan Grubu Diyetinin desteğinden yararlanabiliriz.Amold ortayaşlı AIDS'li bir işadamıydı. Evliydi ve HIV enfeksiyonunu 12 yıl önce kaptığına inanıyordu. Onu ilk gördüğümde, normalde 650 ila 1700 arasında olması gereken yardımıc-T hücresi düzeyi, bünyesindeki tahribatın bir göstergesi olarak 6 idi. AIDS'in son aşamalarında sıkça görülen molluscum adlı bir deri rahatsızlığı çekiyordu ve dört aydır ishal ve uykusuz olmanın sonucu, acmacak biçimde zayıflamıştı.Arnold hayattta kalabilmek için umutsuzca bir natüropa- ta gitmeye karar verdi. Onun yüzünde bunun işe yaramayacağına inandığını görebiliyordum ve ne bulacağımı bilmediğim için herhangi bir söz veremiyordum.İlk amacım AB grubu için toksik olan herhangi bir lekti- nin bünyeye girmesini engellemekti.

Bunu yanında acil olarak enfeksiyonla savaşabilmesi için, çöküşünü durdurmak gerekiyordu.AIDS'in özel ihtiyaçlarına göz önüne alarak, yeni bir AB diyeti tasarladım. Bu diyet, düşük yağlı organik etler (hindi dışında kümes hayvanlan yasaktı), haftada birkaç kez deniz ürünleri, pirinç, çok miktarda sebze ve meyveden oluşuyordu.

Bakla ve fasulyelerm çoğunu azalttım, tereyağ, kaymak, işlenmiş peynir, mısır ve esmer buğdayı diyetten çıkardım. Takviye olarak alfalfa, ginseng, zencefil ve dulavratotu gibi bağışıklık arttırıcı bitkileri önerdim.3 ay içinde Arnold'm molluscumu yok oldu ve tekrar egzersiz yapabilmeye başladı. T hücreleri artmadı ve bugüne dek bir daha hiç bir belirti ortaya çıkmadı. Artık gerçekten aktif bir hayat yaşıyor ve çalışıyor. Hastanedeki, enfeksiyon- lu hastalıklar birimi doktorları çok şaşırıyorlar. Çünkü o bağışıklık sistemi olmayan biri.Kocasının HIV pozitif olduğunu öğrenince Susanda test edildi. Onda da HIV olduğunu öğrendiğinde Susan çıldırmış gibiydi. Laboratuvar testleri çok düşük bir T hücre seviyesi veriyordu.

Susan yardım etmem için yalvardı. AZT veya HIV için verilen diğer ilaçları almaya korkuyordu.Besleyici takviyeler ve düzenli egzersizle birlikte Suzanın yakından izlediği O grubu diyetine başladık.Birkaç ay sonra Susan T hücresi sayısmm 800 olduğunu bildirmek için beni aradı. Normali 650 ila 1700 arasındadır. O zamandan beri hiçbir belirti gözlenmedi.HIV ya da diğer adıyla AIDS'e dair henüz bir çare bulunmadığı için Susan'm daha ne kadar süre ile iyi olacağını ölçemiyoruz. Ancak ben, bağışıklık sisteminin sırlarını daha fazla keşfettiğimizde, AIDS'i ölünecek bir hastalıktan, beraber yaşanacak bir hastalığa döndüreceğimize inanıyorum.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp